Bugün bizim Avrupa Birliği yani namı diğer kısaltmasıyla AB diye bildiğimiz birleşik Avrupa yapısı aslında tamamen bir ekonomik çıkarlar topluluğudur. Bunun kanıtı Avrupa Birliği adından önceki ilk isminde gizli.
AET kısaltmasının açılımı lan Avrupa Ekonomik Topluluğu demek zaten maddi çıkar amaçlı bir araya gelmeyi ortaya koymaktadır. Peki söz konusu bu AET yapısı kimler tarafından hangi yıl kuruldu? Hangi antlaşmayla Avrupa Birliği oldu ve kaç senesinde bu anltaşma yapıldı? İşte konu hakkında kısaca özet…
Avrupa Ekonomik Topluluğu 25 Mart 1957 tarihinde İtalya’nın Roma şehrinde imzalanan Roma Antlaşması’yla kurulmuştur. Roma Antlaşması Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanmıştır. Bu 6 ülkenin 25 Mart 1957′de Roma Antlaşması ile kurduğu Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun adı 1992 yılında Avrupa Birliği’ne katılmasıyla Avrupa Topluluğu olarak değişmiştir. Bu isim Maastricht Antlaşması ile kabul edilmiştir. Avrupa Topluluğu, 2009 yılında Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte fesholmuştur.
Tarihçesi
25 Mart 1957′de 6 kurucu ülke arasında imzalanan Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu kurulmuştur. Ekonomik politikaların birbirine yaklaştırılması, bu ülkelerin düzenli bir şekilde ileriye gitmelerini ve bu sayede ülkelerin politikalarında ve gelişmelerinde istikrarın sağlanmasını amaçlamışlardır. Ayrıca ülkeler arası bağlar da daha iyi kurulmuş olacaktı.
25 Mart 1957′de imzalanan Roma Antlaşması, 1 Ocak 1958′de yürürlüğe girmiş ve gümrük birliği de oluşturulmuştur. Gümrük birliği ile ülkeler arasındaki malların gümrük vergisi ödemeden serbestçe geçiş yapabilmesi sağlanmıştır. Ancak burada amaç sadece ekonomileri birbirine yaklaştırmak değil, tarım, ulaştırma, ülkeler arası rekabetin sağlanması gibi ortak politikaların yürütülmesiydi. Bu sayede ülkeler arasında bir birlik ve bağ oluşturulacak, ekonomik birlik sağlanacak ve müşterek dış politikalar yürütülecekti.
Tüm bu amaçlar dahilinde 1 Ocak 1958 tarihinden itibaren yürürlüğe giren antlaşmaya 12 yıllık bir geçiş dönemi tanınmıştır. Bu geçiş döneminde topluluktaki üye ülkeler arasında mallar, hizmetler ve insanlar serbestçe geçiş yapabilmiştir. Tanınan bu 12 yıllık süreyle ortak politikalar ve ortak olarak yürütülebilecek faaliyetler saptanmış ve bu ortaklığın korunması için gerekli önlemler alınmıştır.
AET İLE İLGİLİ DAHA AYRINTILI BİLGİ İSTEYENLER İÇİN UZUN KONU ANLATIMI:
Avrupa Birliğinin Tarihçesi
Birleşmiş Avrupa ülküsü, gerçek bir siyasi projeye dönüşüp ülkelerin hükümet politikalarında uzun vadeli bir hedef haline gelmeden önce, sadece filozoflarla önsezili kimselerin düşüncelerinde yaşıyordu. Avrupa Birleşik Devletleri hümanist ve barışçı bir hayalin parçasıydı. Avrupa yüzyıllarca, sık sık yaşanan kanlı savaşlara sahne oldu. 1870-1945 yılları arasında Fransa ve Almanya üç kez savaştılar. Bu savaşlarda birçok insan yaşamını kaybetti. Bu felaketler üzerine bazı Avrupalı lider ve düşünürleri, barışın sürdürülebilmesinin tek yolunun, ülkelerinin ekonomik ve siyasi yönlerden birleşmesi olduğu fikrine vardılar. Avrupa’da ulusal uzlaşmazlıkları aşabilecek bir örgütlenmenin kuruluşu İkinci Dünya Savaşı sırasında totaliter yönetimlere karşı savaşan direniş hareketlerinden kaynaklandı.
Schuman Planı
![]() |
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Avrupalı devlet adamlarının Avrupa’da kalıcı bir barış oluşturma çabaları hız kazandı.Robert Schuman (Fransa Dışişleri Bakanı), Eski Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Jean Monnet’in tasarısına dayanarak, 9 Mayıs 1950 tarihinde, Avrupa Devletlerini, kömür ve çelik üretiminde alınan kararları bağımsız ve uluslarüstü bir kuruma devretmeye davet etti. Schuman Planına göre, Avrupa’da bir barışın kurulabilmesi için Fransa ve Almanya arasında yüzyıllardır süregelen çekişmenin son bulması gerekiyordu. Bunun yolu ise, söz konusu kurumun gözetiminde, ortak kömür ve çelik üretimini sağlamak ve bu örgütlenmeyi tüm Avrupa devletlerinin katılımına açık tutmaktı.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT)
Schuman Deklarasyonunun bir sonucu olarak, 1951 yılında, Belçika, Federal Almanya, Lüksemburg, Fransa, İtalya ve Hollanda’dan oluşan 6 üye ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) kuruldu. Söz konusu Topluluğun Yüksek Otoritesi’nin ilk başkanı ise, Schuman Deklarasyonu’na ilham veren bu fikrin sahibi Jean Monnet oldu. Böylece, savaşın ham maddeleri olan kömür ve çelik, barışın araçları oluyor; dünya tarihinde ilk defa devletler kendi iradeleri ile egemenliklerinin bir kısmını ulusüstü bir kuruma devrediyordu.
Roma Antlaşması ve Avrupa Ekonomik Topluluğu
Altı üye devlet, 1957′de, işgücü ile mal ve hizmetlerin serbest dolaşımına dayanan bir ekonomik topluluk kurmaya karar verdiler. Böylece, kömür ve çeliğin yanısıra diğer sektörlerde de ekonomik birliği kurmak amacıyla, 1957′de Roma Antlaşması imzalanarak Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kuruldu. AET’nin amacı, malların, işgücünün, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaştığı bir ortak pazarın kurulması, ve en nihayetinde siyasi bütünlüğe gidilmesiydi.
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM)
Avrupa Ekonomik Topluluğu gibi, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) da 1 Ocak 1958 tarihinde yürürlüğe giren Roma Antlaşması ile kuruldu. Topluluğun amacı, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla ve güvenli biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla üye devletlerin araştırma programlarını koordine etmek olarak belirlendi.
Füzyon Antlaşması ve Avrupa Toplulukları
1965 yılında imzalan Füzyon Antlaşması (Birleşme Anlaşması) ile, yukarıda adı geçen üç topluluk (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu) için tek bir Konsey ve tek bir Komisyon oluşturularak, bu Topluluklar, Avrupa Toplulukları adı altında anılmaya başlandı.
Gümrük Birliği
Mamul mallarda gümrük vergileri, planlanandan önce 1 Temmuz 1968′de kaldırıldı; özellikle tarım ve ticaret politikaları olmak üzere ortak politikalar 60′ların sonunda yerli yerine oturmuştu.
İlk Genişleme Dalgası
Altılar’ın başarısı Birleşik Krallık, Danimarka ve İrlanda’yı Topluluk üyeliğine başvurmaya yöneltti. General de Gaulle yönetimindeki Fransa’nın 1963′de ve 1967′de İngiltere’nin üyeliğine karşı iki kez veto yetkisini kullandığı çetin bir pazarlık dönemini takiben, bu üç ülke 1973′te üye oldular.
1980′ler: Topluluk Güneye Doğru Genişliyor
Topluluk 1981′de Yunanistan’ın, 1986′da da İspanya ve Portekiz’in katılmalarıyla güneye doğru genişledi. Böylece, üye sayısı 12′ye ulaştı.
Avrupa Tek Senedi
Dünyadaki durgunluk ve mali yükün paylaşımı konusundaki iç çekişmeler 1980 başlarında bir “Avrupa karamsarlığı” havasının doğmasına neden oldu. Ancak, 1984′ten sonra bunun yerini Topluluğun canlandırılması konusunda daha umutlu beklentiler aldı. Jacques Delors başkanlığındaki Komisyonun 1985′te hazırladığı Beyaz Kitaba dayanarak Topluluk 1 Ocak 1993′e kadar tek pazar oluşturmayı kendisine hedef edindi. Avrupa Tek Senedi, 17 Şubat 1986′da Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, Lüksemburg ve Portekiz tarafından, 28 Şubat 1986′da ise Danimarka, İtalya ve Yunanistan tarafından imzalandı.
1987 yılında yürürlüğe giren Avrupa Tek Senedi ile Avrupa Topluluklarını kuran Antlaşmalar kapsamlı bir biçimde değişikliğe uğradı.
Maastricht Antlaşması ve Avrupa Birliği
![]() |
Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından 3 Kasım 1990′da iki Almanya’nın birleşmesi, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin Sovyet denetiminden kurtulmaları ve demokratikleşmeleri, Aralık 1991′de de Sovyetler Birliği’nin çözülmesi Avrupa’nın siyasi yapısını baştan aşağı değiştirdi. Üye Devletler bağlarını güçlendirme kararlılığıyla, temel özellikleri 9-10 Aralık 1991′de Maastricht’te toplanan Avrupa Birliği Zirvesi’nde kararlaştırılan yeni bir Antlaşmanın müzakerelerine başladılar. Maastricht Antlaşması, diğer adıyla Avrupa Birliği Antlaşması, 1 Kasım 1993 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu antlaşma ile 1999′a kadar parasal birliğin tamamlanmasına, Avrupa vatandaşlığının oluşturulmasına ve ortak dış ve güvenlik ile adalet ve içişlerinde işbirliği politikalarının meydana getirilmesine karar verildi.
Maastricht Antlaşması ile üç sütunlu Avrupa Birliği yapısı oluşturuldu. Bu yapının ilk sütununu Avrupa Toplulukları (AKÇT, AET ve EURATOM), ikinci sütununu “Ortak Dışişleri Güvenlik Politikası”, üçüncü sütununu ise “Adalet ve İçişleri” oluşturuyordu.
Yeni Bir Genişleme: Avusturya, Finlandiya, İsveç
1995 yılında, Avusturya, Finlandiya İsveç’in katılımıyla, Avrupa Birliği’nin üye sayısı 15′e yükseldi.
Ekonomik ve Parasal Birlik
Avrupa ortak para birimi olan Euro, 1 Ocak 2002 tarihinde resmen tedavüle girerek, 12 ülkede kullanılmaya başlandı.
Son Genişleme Dalgaları
2004 yılında, Avrupa Birliği’nin tarihindeki en büyük genişleme dalgası gerçekleşti ve 10 yeni ülke (Çek Cumhuriyeti, Estonya, GKRY, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya) Avrupa Birliği’ne katıldı. 2007 yılında, Bulgaristan ve Romanya’nın katılımıyla AB’nin üye sayısı 27′ye yükseldi. 2013 yılında Hırvatistan’ın katılımıyla Avrupa Birliği Üye Devlet sayısı 28′e ulaştı.
Lizbon Antlaşması
Avrupa Birliği’nin derinleşme sürecindeki son önemli aşama, 2007 yılında imzalanan ve 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile gerçekleşti. Bu antlaşma ile, temel olarak, AB’nin karar alma mekanizmalarındaki tıkanıklıkların giderilmesi ve Birliğin daha demokratik ve etkili işleyen bir yapıya kavuşması hedeflendi. Bu hedef doğrultusunda kapsamlı değişikliklere gidilerek, Avrupa Topluluğu’nu kuran Antlaşmanın adı “Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma” olarak değiştirildi.
Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)
Batı Avrupa devletleri Marshall Planı’nın öngördüğü Amerikan yardım programını düzenlemek için 1948′de Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü’nü kurdular.
Bu örgütün üç ana amacı vardı:
- Marshall Planı yardımlarının dağıtımında işbirliğini sağlamak
- Üyeleri arasında serbest ticaret ortamı sağlamak
- Üyeler arasındaki para transferlerini kolaylaştırmak
Örgütün kuruluşundan üç yıl sonra 18 Nisan 1951′de, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg Schuman Planı‘nı kabul ederek Avrupa Kömür ve Çelik Birliği‘ni kurdular. Bu birlik daha sonra girişilecek olan Avrupa bütünleşme çabaları için iyi bir başlangıç oluşturdu.
Schuman Planı: Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman’ın hazırladığı (9 Mayıs 1950) planda şunlar söyleniyordu: “Kömür-çelik üretiminin birleştirilmesi, Avrupa federasyonunun ilk adımı olan ekonomik kalkınmanın ortak temellerini atacaktır.
İngiliz Hükümeti kömür ve çelik endüstrilerini devletleştirmeye başladığı için Avrupa Kömür ve Çelik Birliği’ne üye olmayı çıkarlarına aykırı buldu.
Avrupa’nın bütünleşmesi yolunda yeni bir girişim, Hollanda Dışişleri Bakanı Johan Willem Beyen’den geldi.Beyen 1953 ve 1955′te, Avrupa uluslar topluluğunun kapsamlı ve uluslar üstü bir ekonomik bütünleşmeye gitmesi gerektiğini söyledi. Buna “Benelux Memorandumu” adı verildi. 1955′in Temmuz ayında, İtalya’da yapı toplantıda Avrupa Ekonomik Topluluğu ile Avrupa Atom Birliği’nin (Euratom) dayanacağı genel ilkeler saptantı. Nisan 1956′da konuyla ilgili hazırlanan raporda: “Avrupa, şimdiki ekonomik genişleme temposunu koruyamaz. Ülkelerimizden hiçbiri tek başına, atom çağının gereği olan teknik evrime hız katacak temel yatırım ve genişaraştırmaları yapacak güçte değildir. Bunun gerçekleşmesi için, “Avrupa’nın bu altı ülkesinin ekonomik bakım bütünleşmesi ve gümrük duvarlarının kaldırılması” tavsiye edildi.
Bu amaçla yapılan görüşmeler sonunda AET ile EURATOM’u kuran antlaşmalar 25 Mart 1957′de Roma’da imzalandı ve Ocak 1958′de yürürlüğe girdi.
AET’nin temel amaçları şunlardı:
- Ortak bir pazar ve mallar için gümrük birliği kurmak
- Ortak bir tarım politikası ve işçi hareketleri ile ulaştırma politikalarını saptamak
- Ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi için ortak örgütler kurmak
İngiltere, İngiliz Uluslar Topluluğu ile özel ilişkilerini dikkate alarak AET’ye girmedi ve 1959′da AET’ye karşı Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi’ni (EFTA) kurdu. İngiltere’nin EFTA’yı kurmaktaki amacı, AET’nin gelişmesini engellemekti. İngiltere, İsveç, Norveç, Danimarka, Avusturya, Portekiz ve İsviçre’nin katıldıkları EFTA, AET’ye göre çok gevşek olup, bütünleşmeyi kabul etmemekteydi. Ancak zamanlaEFTA zayıf kaldı ve İngiltere AET’ye katılmanın yollarını aramaya başladı.
AET’nin adı 1990′da Avrupa Topluluğu, 1994′te ise Avrupa Birliği olarak değiştirildi.