Bir canlıyla bir cansız arasındaki ince çizgi nerede başlar ve nerede biter? Evet, günümüzde bilim dünyasının üzerinde en çok tartıştığı ve entelektüel çevrelerin üzerinde en fazla durduğu konulardan birisi de budur. Yani canlı varlıklar ile canlı maddeleri birbirinden ayıran şey nedir, hangi kriterlere göre bir şeyin canlı olduğuna karar veriyoruz? İşte bu ve benzeri tüm sorularınızın cevaplarını bu sayfada vermeye çalışacağız…
En kısa tanımıyla canlıya; organize olan ve bu organize karakteri sayasinde kendi yaşamını sürdürebilen varlık diyebiliriz.
Kendiliğinden çeşitli kimyasal tepkimeleri gerçekleştiren bu tepkimeler sayesinde yapı taşlarını kendisi oluşturabilen veya gerçekleştiğinde bunları yapabilen
kendisi dururken kendisi gibi yeni varlıklar oluşturabilen
içinde bulunduğu koşullardan haber olabilen ve bunlara karşı tepkimeler oluşturabilen ve en önemliside bunların hepsini yapabilmek için mutlaka enerjiye ihtiyaç duyan her şeye CANLI denir.
Canlı Nedir? Detaylı Anlatım
Herhangi bir canlının tek bir hücresini düşünecek olursak, Canlı olmanın bütün gereklerini aslında bu tek bir birimsel yapı üzerinde görebiliriz.
Canlı, organize olan ve bu organize karakteri sayesinde de kendinin devamını sağlayabilendir. Kendiliğinden çeşitli kimyasal tepkimeleri gerçekleştiren, bu tepkimeler sayesinde yapı taşlarını kendisi oluşturabilen veya gerektiğinde yıkabilen, üreyebilen, içinde bulunduğu koşullardan haber alabilen ve bunlara karşı tepkiler oluşturabilen ve en önemlisi de, bunların hepsini yapabilmek için mutlaka enerjiye ihtiyaç duyan her şey canlıdır.
Canlıların kabul gören 3 temel ayırt edici özelliği;
(1) beslenme, (2) üreme ve (3) etraflarında olup bitenden haberdar olma (duyumsama) olarak sayılır.
Bunların hepsinin temelinde ise, bir enerji gereksinimi vardır. Örneğin; bazı kristallerin de kendi kendilerine büyüdükleri bilinmektedir. Ancak gelişmek, üremek ve diğer her şey için, canlılar mutlaka enerjiye ihtiyaç duyarlar.
Çeşitli yaşamsal fonksiyonların ortaya çıkması, canlıların doğal yapısal özelliklerinin bir sonucudur. Örneğin beslenme, hücrenin canlı yapısının devamı ve işlevlerini yerine getirebilmesi için gerekli olarak ortaya çıkmıştır.
Dünya üzerinde bulunan tüm canlılar, DNA ve/veya RNA olarak bilinen nükleik asitleri taşırlar. Bu moleküller, yeni bir neslin meydana getirilebilmesi için gerekli olan bilgiyi depolar. Cansız varlıklarda ise, kendiliğinden çoğalma (üreme) söz konusu olmadığı için, bu tip bir bilginin depolanma gereksinimi de yoktur.
Canlılar; çevreye uyum sağlama, üreme, kalıtım gibi ortak özelliklere sahip doğal varlıklar grubunun üyesi. Canlılar, “yaşam” denilen ve nasıl oluştuğu hâlâ çözülemeyen gizin temel öğeleridir.
Canlıların Ortak Özellikleri
- Özel bir kimyasal dizilim
- Hücresel dizilim
- Organizasyon
- Uyarılma
- Uyarıya Tepki verme
- Enerji kullanımı
- Çevreye uyum
- Üreme
- Evrimsel uyum ve varyasyonların kalıtımı
Canlıların hepsi hücrelerden oluşmuştur. Hücrenin ilkelliğine göre Prokaryotik (ilkel) ve Eukaryotik (Ökaryotik) (gelişmiş) canlılar olmak üzere ikiye ayrılırlar.
İlk zamanlar sınıflandırma şöyle yapılmıştır; öncelikle “bitkiler” ve “hayvanlar” diye canlılar ikiye ayrılmaktaydı. Sonradan bakteriler gibi tek hücreli canlılar keşfedilip ne Bitki ne hayvan özellikleri gösterdikleri farkedilince üçüncü grup olarak “tek hücreliler” grubu ortaya çıktı (Haeckel 1894). Sonradan farkedilen ise bu tek hücrelilerin de prokaryotlar ve ökaryotlar olmak üzere iki çeşitli olduklarıydı. Dolayısıyla tek hücreliler grubu ” monera ” ( prokaryotik ) ve “protista” ( ökaryotik ) olmak üzere ikiye bölündü. En son olarak da, daha önceden bitkiler grubunda yer alan mantarların aslında Fotosentez yapamadıkları farkedildi; bitki sayılamayacakları düşünülerek onlara da ayrı bir grup açıldı (Whittaker 1959) ve bugünkü sınıflandırma sistemi elde edilmiş oldu.
CANLI KELİMESİNİN TÜRKÇE SÖZLÜKTEKİ TANIMI İSE ŞÖYLE:
sıfat
1 . Canı olan, diri, yaşayan:
“Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı.”- N. Cumalı.
2 . Hareketli, hayat dolu, dinamik:
“Yeni ufuklar arıyor, insanlarla daha geniş, canlı ilişkiler kurmak istiyordum.”- A. Ağaoğlu.
3 . Güçlü, etkili.
4 . Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası.
5 . isim Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.
6 . isim Canlı yayın.
7 . zarf Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde:
“Umut iyidir. İnsanı canlı ve güçlü tutar.”- A. Kutlu.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- … canlısı (olmak)
Birleşik Sözler
-
- canlı bomba
- canlı canlı
- canlı cenaze
- canlı model
- canlı müzik
- canlı özdekçilik
- canlı resim
- canlı yayın
Organizma (Canlı ) Nedir ? Hakkında Bilgi Kısaca Tanımı Açıklaması
Canlı veya Organizma; biyoloji ve ekolojide , fonksiyonlarını hayata olası olduğunca uyum sağlayarak sürdüren Kolay yapılı moleküllerin veya karmakarışık organlar sistemlerinin bir araya gelmesiyle oluşan varlıklar için kullanılan bir kavramdır .
Canlılar; çevreye uyum sağlama ve üreme , kalıtım buna benzer partner özelliklere sahip naturel varlıklar grubunun ve ” yaşam ” denilen ve ne biçimde oluştuğu halen çözülemeyen gizin basit öğeleridir .
Kökenbilim
Canlı sözcüğü Farsça’dan Türkçe’ye geçmiş kalan ” can ” sözcüğünden türemiştir . ” Can ” hayata , yaşam anlamındadır . Buna sahip olanlar ise canlıdır , yani ” hayatını sürdüren ” dır . Organizma ise araç/alet anlamındaki Yunanca ” ??????? ( organon ) ” sözcüğünden gelir .
Canlıların sınıflandırılması
Evrende birden çok aktif vardır ve bilim insanlarının bunların her birini bir tek incelemesi olası değildir . Bu yüzden , canlılar sınıflara ayrılırlar . Canlıların tespit edilmiş özellikleri göz önüne alınarak yapılan gruplandırmaya sınıflandırma veya biyosistematik denir . Sınıflandırmayı inceleyen bilim dalına sistematik ( taksonomi ) denir . Canlılar basit olarak 6 grupta sınıflandırılır . ( Monera Alemi Arkeler Alemi Protista Alemi Fungi Alemi Bitkiler Alemi Hayvanlar Alemi )
Organizma , biyolojiyi ilgilendiren bir terimdir . Bitiş derece basit bir kavram ol – masına rağmen onu ayan beyan ve ayrıntılı bir biçimde açıklamak oldukça kolay değildir . Ge – nelde onay gören tanıma yönelik biyoloji organizmayı , üreme , büyüme , metabolizma , uyarımlara tepki ve uyarlanma buna benzer yaşamsal faaliyetleri sürdürebilme yeteneğine sahip en basit protoplazma olarak görür . Organi – zasyon da aktif organizma için bir mihenk taşıdır , bir bütünü vücuda getirecek biçimde birbirlerine entegre edilmedikleri zaman , organizmanın değişik parçalan karmakarışık , ama cansız maddeden yabancı bir şeyi ifade etmezler .
Sosyal Bilimlerde ise organizma İki ana anlamda kullanılagelmiştir . Bunlardan ilki bilimsel anlamının doğrudan tatbikidir: Birey olarak vatandaşlar ve tür olarak insaniyet .
Psikolojide , toplumsal psikolojide ve antropo – lojide bu kavram , teorilerin kurulmasında ve araştırmalarda kullanılır . Mesela K . Young kişiliğin gelişmesini açıklarken , ” en ilk olarak , bir önceki nesilden dünyaya gelen biyo – lojik bir organizma vardır . Gelişme yetene – ği , fizyolojik büyüme yeteneği ve atasından devraldığı özelliklere sahip bir organizma . Hayvani özellikler üzerine oturmakla bir – likte bu organizma , insan kişiliği denen şeyi meydana çıkaracak kalan basit mimari ve fonksiyonları da içeren . ” Toplumsal bilimlerle uğraşan bilim adamları , toplumsal gelişmeler karşısında vatandaşların kendilerine destekçi olarak kullandıkları organizmanın uyum yetenekleri , tepki becerisi ve bireysellik gi – bi özellikleri üstünde fazlaca dururlar .
Organizma , bir bir bütünü oluşturacak biçimde parçaların biraraya gelmeleriyle or – taya çıkan şeydir . Bu bütün içerisinde hücrele – ri , organları ve organların meydana getirdiği do – laşım , öfke buna benzer sistemlerin anlamlarını , yanlızca bir bütün olarak organizmanın haya – tında taşıdıkları önem şeklinde değerlendi – riyoruz . Politika teorisi üzerine yapılan da – ha modern bir çalışmadaki şu cümle toplumsal bilimlerle ilgilenenlerin bilimsel organizmalardaki tekil karakterlere ilişkili olarak genel yaklaşımlarını yansıtın ” Bir organizma or – tak bir amacın tesisi için , birbirlerinin yar – dımlarına koşabilen parçaların birleşme – siyle oluşmuş aktif bir şeydir . Bu bağış – laşma toplu olarak oluşturdukları bütüne de faydalıdır . Organizma aktif yapıların bir bi – leşimidir ve onun içerisinde parçalar , bütünün yaşamını devamı ettirmesi için birbirlerine devamlı olarak dayanak teşkil eden organ veya alet – leri oluştururlar . “
Bazıları için yaşamsal çerikli bilgilendirmeler çok teleolojik kaçabilir , yalnız şu da hatırlanmalıdır ki , bu kavram mühim bir ifade daralmasına uğratılmıştır . Mesela bütün aktif organizmalar aslına bakarsanız hassas oldukları çevre uyarımları karşısında tepki gösterebi – lirler , bu tepkiler de canlının , türün veya her ikisinin de canlılıklarını devamı ettirecek bir etkiyi meydana getirebiliyorsa uyarlanma tepkisi ( adaptif tepki ) adını alırlar . Bu ne – denle uyarlanma , yapısal değişikliklere yol açıcılığından dolayı organik evrimin basit bir kavramı olarak onay edilir .
Sosyal bilimlerdeki organizma kavra – mının , zamanımızdaki 2. kullanım şek – lini sosyaf sistemlere uygulanmasında bu – luyoruz . Aristo’ya civarında uzanan yazarlarda dahi toplumun zaman zaman organizma ola – rak algılandığını gözlemleyebiliyoruz . Her ikisi de genel planda benzer organizasyona sa – hiptir , benzer kanunlara uyarlar , her ikisinin de kendilerine has zekâ ve bilinçleri vardır . Günümüzde en yaygın fikir ‘sosyal organizma’nın bir benzetme , ama yanlızca bir benzetme olup ne bir tanım , ne de bir açıkla – ma olduğu şeklindedir . Bu sebeple de önü – müzdeki sorun ” toplumsal organizma ” terimi – nin cazip bir tanım olup olmadığı tartışma – sı değildir; sorun bu ifadenin harika bir benzet – me olup olmadığıdır . Bu vaziyette bir yön – tan insanın kültürel ve toplumsal yaşamı , biyo – lojik düzeyini toplumsal bilimlerde süper or – ganik buna benzer kelimelerin pek sık sık kullanılma – sında görüldüğü buna benzer fersah fersah aşarken , birden çok yönlerden de sorunun toplumsal bi – limlerde de , bilimsel bilimlerde de ortaya konuluş tarzları özdeştirler . Örneğin;
a ) Toplumsal sistemlerin ve organik sistemlerin mimari ve fonksiyonlarına baz alınarak hatalar ile ,
b ) Bu sistemlerin köken ve gelişimleri – ne yani bilimsel ve’kültürel gelişmeye ilişkili olarak hatalar benzer temele oturmaktadır .