Quantcast
Channel: Eğitim – BilgilerSitesi.Com
Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

İslam’da barışın yeri ve değeri, İslam dininin barışa verdiği önem hakkında kısa özet bilgi

$
0
0

Din Kültürü ve Ahlak Dersi konu anlatımları köşemizde bu yazıda sizlere İslam dininin barışa verdiği önem nedir ayetlerle ve hadislerle örnekleyip kısaca özet şeklinde anlatmaya çalışacağız. 

Peki Hz.Muhammed (as) barış hakkında ne düşünürdü ve neler söylerdi? Peygamber Efendimizin barışa verdiği önem nasıldı?

cami300x200.jpg (300×200)

İslam dini barış ve huzur dinidir. Yüce Allah insanların her zaman barış ve esenlik içerisinde yaşamasını ister, islam kelimesinin anlamı düşünüldüğünde bu açık bir şekilde anlaşılır, islam; barış, güven, huzur, esenlik ve mutluluk anlamına gelir. Bununla ilgili Kur’an’da şöyle buyrulur: “Şüphesiz Allah katında din islam’dır. “(Al-i Imran suresi. 19. ayet.) bu ayetten de anlaşılacağı üzere Yüce Allah tüm insanları barış ve esenlik dini olan islam’a çağırmaktadır. Yine Kur’an’da; “Ey iman edenler; hepiniz topluca barış ve güvenliğe girin… “(Bakara suresi. 208. ayet.) buyrulmakta ve insanlar, yeryüzünde barışın, sevginin ve hoşgörünün en güzel biçimde yaşanabileceği barış dini olan İslam’a girmeye davet edilmektedir.

İslam’ın temel amaçlarından birisi insanlar ve toplumlar arasında barışı, huzuru ve güveni sağlamaktır. İslam dini toplumda insanların barış ve huzur içinde yaşamasını amaçlar. Bunun için de insanların, birbirlerinin inançlarına ve düşüncelerine saygılı olmasını ister. Dinimiz, herkese karşı hoşgörülü olmayı tavsiye eder. insanların birbirleriyle iyi geçinmelerini, güzel ilişkiler kurmasını öğütler.

Toplumda, kavga ve geçimsizliklere neden olabilecek davranışları ise yasaklar. Birlik ve beraberliğe zarar verecek davranışlardan herkesin kaçınmasını ister. İslam dinine söre insanlığın atası Hz. Adem’dir. Bu konuda Peygamberimiz; “Ey insanlar, Rabb’iniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz, Adem’in çocuklarısınız.” (Müslim,Hac, 147.) buyurarak tüm insanların kardeş olduğunu ve soyca kimsenin kimseye üstün olmadığını vurgulamaktadır. Bu açıdan islam dini, insanların barış içinde ve birlikte yaşamalarına önem verir, insanların takva (Allah’a kulluk) dışında birbirlerine üstünlüğünün olmadığını belirtir.

Bütün insanların eşit haklara sahip olduğunu ilan eden islam; din, dil, ırk , renk ve cinsiyet farklılıklarını zenginlik olarak değerlendirmiştir. Kur’an’ın birçok ayetinde bütün insanlar barışa çağrılmakta ve barışın önemine sık sık vurgu yapılmaktadır.

Kur’an’da; “Hepiniz (tüm insanlar) toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın. Sizler birbirinize düşman iken Allah’ın nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz!” (Al-i Imran suresi. 103. ayet.) buyrulmakta ve bu duruma dikkat çekilmektedir.

İslam tarihinde Müslümanların barışa verdiği önemi gösteren pek çok örnek bulunmaktadır. Medine Sözleşmesi,Hudeybiye Antlaşması, Mekke’nin Fethi ve savaşlardan sonra esirlere uygulanan muamele bunlardan bazılarıdır.

Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra, orada bulunan diğer kabilelerle ortak bir antlaşma yapmıştır. Medine Sözleşmesi olarak bilenen bu antlaşma ile Medine’de yaşayan diğer din mensupları ve Müslümanlar arasında inançlara karışmama, barış içinde birlikte yaşama gibi konular taraflarca kabul edilmiştir.

Hudeybiye Antlaşması Müslümanlar aleyhine çok ağır maddeler içermesine rağmen toplumsal barış adına kabul edilen önemli tarihî bir anlaşmadır. Mekke Müslümanlar tarafından fethedilince, inananlara zamanında birçok işkence eden müşrikler öldürülmeyi beklerken barış Peygamberi hepsini affetmiştir.

Bedir Savaşı sonucu ele geçirilen esirlerin, on Müslümana okuma yazma öğretmesi karşılığında serbest bırakılması ise hem eğitime verilen önemin hem de barışa verilen önemin bir eöstersesidir. Bütün bu uygulamalar, islam inancında barışın önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Müslümanlar aleyhine ağır şartlar bulunsa bile sorunların çözümünün savaş değil, barış olduğunu tüm dünyaya ilan etmektedir.

İslam dininin barışa verdiği önem nedir

İslâm Barışa ve Birlikte Yaşamaya Önem Verir.

İslam dini toplum dinidir. Öğretileri ve ilkeleri evrenseldir. Bu nedenle barış ve kardeşliğe öncelik vermiştir. Bir ayette şöyle denilir:
“Ey İman edenler, Hep birlikte barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin; çünkü o apaçık düşmanınızdır.” (Bakara 208) Bir başka ayette ise şöyle buyurulur:
“Kim bağışlar ve barışı sağlarsa onun mükafatı Allah’a aittir.” (Şura 40)
İslam, dünyada kötü niyetli kimselerin varlığını gözden uzak tutmamış; onlarla en güzel bir şekilde mücadele edilmesini tavsiye ederek kötülüğün yayılmasını engellemeye çalışmıştır.
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman sana düşmanlık eden kimse candan bir dost gibi olur.” (Fussilet 34)
Dinimiz, barış ortamın sağlanması için haksızlığı, adaletsizliği, alaycılığı, laf taşımayı ve dedikoduyu yasaklamış, bunları günah olarak öğretmiştir. Peygamberimiz bir hadisinde Müslüman’ı şöyle tanımlamıştır:
“Müslüman, diğer Müslümanların onun elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.”
Bu tanıma göre, gücünü kullanarak diğer insanlara haksızlık ve eziyet eden, söyledikleri sözlerle kalp kırıp, insanlar arasında anlaşmazlık ve kavga çıkaran kişi, tam anlamıyla Müslüman sayılmamaktadır.
Anlatım: Dr. Ali Kuzudişli

İSLAMDA BARIŞ VE KARDEŞLIĞIN ÖNEMI , ISLAMIN BARIŞA VERDIĞI ÖNEM 

İSLAM, BARIŞ DINIDIR.

Barışın sağlanmasında en önemli unsur şüphesiz konuştuğumuz dil ve üsluptur.  Kur’an-ı Kerim’de çok açık bir şekilde müminler barış dili geliştirmeye davet edilmektedirler: “Size Müslüman (es-selam) olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek: ‘Sen mü’min değilsin’ demeyin.” Çünkü bir kişiyi inancı nedeniyle dışlamak, Müslümanlığını sorgulamak müminler arasında barışı bozar. İnsanların inançları­nı sorgulayacak olan makam insan değildir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), müminler arasında meydana gelen küskünlükleri ve dargınlıkları gidermede çözüm ola­rak selamı adres göstermiştir: “İnsanların Allah katında en değerlisi ve ona en yakın olanı, önce selamı verendir.” Çünkü selam, Müslümanlar arasında sevgi ve kardeşliğin geliştirilmesinin anahtarıdır. Toplumda çatışmaların, anlaşmazlıkların ve ayrılıkların önüne ancak barışa önem vermekle geçilebilir. Bunun ilk adım­larından biri de insanlara güler yüzle selam vermektir.            *

Allah iman edenlerin barış ve huzur içinde yaşamanın İslam’a girmekle eş anlamlı olduğunu şu ayetle ifade etmektedir: “Ey iman edenler! Hep birlikte barış (İslam) içinde olun. Sakın şeytanın pe­şinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanmızdır.” (Bakara suresi, 208. ayet.)

İSLAM BARIŞA ÖNEM VERIR.

Barışı bozan durumların şiddetle karşısındadır. Kur’an-ı Kerim bunu şöyle ifade etmektedir: “…Kim bir kişiyi, haksız yere öldürürse muhakkak ki o bütün insanları öldür­müş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşa­tırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur.” (Mâide suresi, 32. ayet.)

Kur’an’a göre kim toplumda barışı bozuyorsa o şeytanın yolunda gidendir. Şeytan ise Allah’a isyanın bir sembolüdür ve kötülük odağıdır. Onun bütün amacı, müminleri, bir barış yurdu olan cennete gitmekten alıkoymaktır. Ama unutulmamalıdır ki insan izin vermedikçe şeytanın üzerinde hiçbir etkisi olamaz. Kur’an’da bildirildiğine göre Allah’ın ihlaslı kulları üzerinde onun hiçbir hâkimiyeti olmayacaktır.

Yaşadığımız toplumda çatışma ve kavgaları ancak barış dilini yaygınlaştırmakla durdurabiliriz. Çünkü selam, salt bir söz değil, “öteki”ne; nasılsın demek, onun bir problemini çözmek, yarasına merhem olmak ve onu insan yerine koymaktır. İşte bu İslam’ın insana bakışı ve getirdiği değerlerin yüceliğini gösterir. Böyle bakışın yaşam tarzı hâline geldiği bir toplumda, gerçek anlamda barış ve güven sağlanabilir.

İnsanlık tarihi boyunca, yeryüzünde barış yolunda sürdürülen mücadeleler hiç de kolay olmamıştır. Birey ve toplumları barışa çağıran ve içtenlikle barışın gönüllü elçiliğini yapan bütün peygamberlerin ortak çabası, insanlığı barışa ve huzura kavuşturmaktır. Dolayısıyla Müslüman’ın amacı da bu dünyayı bir barış yurduna çevirebilmek olmaktır. Öte dünyada selam yurduna, cennete kavuşacak olanlar, ancak bu dünyayı bir barış ve esenlik yurduna dönüştürmek için çaba harcamalıdır.

İslamiyetin Sevgi ve Barışa Verdiği Önem nedir kısaca?

İslam dini hoşgörü sevgi ve barış dinidir. İnsanların huzu içinde yaşaması ve geçinmesini ister. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş hadisinde de bu vurgulanmaktadır. Birbirimizi sevmeli saymalı ve destek olup yardım etmeliyiz.

İslam dini evrensel bir din olup toplumun bütün bireylerini içine almıştır. İnsanların ve toplumların mutlu ve huzur içinde yaşaması için indirilmiştir.

İslam dini sevgi ve barışın temelleri üzerine kurulmuş bir din olup, sevgi ve barışa önem vermiştir. Allah insanların birbirlerine şiddet uygulamasını ve sebepsiz yere insanları öldürmesini haram kılarak yasaklamıştır.Allah insanlara şefkatli ve merhametli olmayı emreder. Komşularımızı ve etrafımızdaki insanların dinleri ve dilleri ne olursa olsun iyi geçinmemiz gerekiyor.

Bu dünya üzerinde bütün insanların sevgi ve barış içinde yaşaması dünyayı güzel bir hale getirmek İslamiyetin önemli değerlerindendir.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Trending Articles


huddam daveti


Tekasür Suresi


"Yâ Kuddûs!" Esması Havâs ve Esrârı


Kasemi Mübelliğa


Peri44


Kuvvetli muhabbet ve aşk tılsımı


El-Mütekebbir


Papaz büyüsü


SCCM 2012 Client Installation issue


Zilhicce Ayının Namaz Duası ÖNEMLİ