Quantcast
Channel: Eğitim – BilgilerSitesi.Com
Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Kısaca tanzimat fermanının getirdiği yenilikler nelerdir? Hukuk askeri siyasi mali eğitim alanında

$
0
0

1314539179_fc29cc3251c161366cf2f13b394cf6a9_374744878.jpg (600×436)

Merhaba arkadaşlar, tarih köşemizde bugün Osmanlı Tarihinde önemli bir yeri olan tanzimat fermanının etkileri ve yarattığı yenilikler üzerinde duracağız. Öncelikle kısa maddeler halinde tanzimat fermanının getirmiş olduğu yeniliklerin neler olduğunu özet geçecek ardından da konuyla ilgili gerek hukuki alanda, gerek siyasi ve ekonomik alanda, gerekse de eğitim ve sosyal hayat anlamında insanları nasıl etkilediğini tüm detaylarıyla uzun bir konu anlatımı olarak sizlerle paylaşacağız…

MADDE MADDE TANZİMAT FERMANININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER Çok Kısa
-Tanzimat Fermanı’nın halk tarafından anlaşılması için Anadolu ve Rumeli’ye memurlar gönderildi.
-Hukuk alanında ıslahatlar ile yeni ticaret, ceza kanunları ve mahkemeler meydana getirildi. Fakat bu haklardan Türkler ve Müslüman’lardan daha çok Av­rupalılar ve gayrimüslimler yararlandılar.
-Kılık, kıyafet, yaşayış ve sosyal alanda “Batılılaşma” denilen yenilikler yapıldı.
-Tanzimat Fermanı, anayasanın Osmanlı ülkesin­de başlangıcı oldu. Osmanlı Devleti bu fermanı ilân ederken Avrupalı devletlerin desteğini sağlamayı amaçlamıştı. Tanzimat’ın hemen sonrasında Mısır meselesi, onların yardımı ile halledildi. Rusya ve Hünkâr İskelesi meselesi ve boğazların durumu çözümlendi.
-Ordu ve eğitim alanında batı örneklerine göre ça­lışmalar yapıldı.
- Tanzimat Fermanı, halk iradesiyle değil, padişahın tek taraflı iradesiyle ortaya çıkmıştı. Bu nedenle halk tarafından tam olarak anlaşılamadı. Ancak bu dönemde ilk Osmanlı aydın kadrosu yetişti.

Evet arkadaşlar şimdi de konunun ayrıntılarına giriyoruz…

Tanzimat Fermanı’nda Hukuk alanındaki yenilikler 

  • Tüm vatandaşlar “Osmanlı vatandaşı” sayılarak din farkılıklarına bağlı ayrıcalıklar kısmen kaldırıldı.
  • 1840′ta bazı maddeleri Fransız Ceza Yasasından alınan yeni Ceza Kanunnamesi hazırlandı. 1858′de tümüyle Batı kaynaklarından esinlenen ikinci Ceza Kanunnamesi kabul edildi.
  • 1850′de Fransız Ticaret Kanunu esas alınarak hazırlanan Ticaret Kanunnamesi yürürlüğe girdi. Bu kanunla faiz, anonim şirket ve kambiyo senedi kavramları ilk kez Osmanlı hukukunda yer aldı.
  • 1840′tan itibaren ceza ve ticaret davalarına bakmak üzere, laik ilkelere göre işleyen nizamiye mahkemeleri kuruldu; bu mahkemelere müslümanların yanısıra gayrimüslim hakimler atandı. 1853′te cinayet davalarında gayrımüslimlerin de şahitlik yapabileceği kabul edildi. 1851′de ticaret mahkemeleri kuruldu.
  • 1867′de Devlet görevlilerine karşı açılan davaları görmek için Şurayı Devlet (Danıştay) kuruldu.


Tanzimat Fermanı’nda Mali alandaki gelişmeler

1841-1842 yılında ilk bütçe hazırlandı, 1846-1847 yılında ise ilk modern bütçeye geçildi.

  • Vergilerin mükellefler arasında düzgün ve gelirlere göre dağıtılması amaçlandı.
  • Devlet görevlilerinin halktan resmi vergiler dışında aldıkları vergiler yasaklandı.
  • 1840′ta Kaime-i Nakdiye ismiyle ilk kâğıt para dolaşıma sokuldu.
  • 1855′te Kırım Savaşı’nın maddi yükünü karşılamak için tarihte ilk kez dış borç alındı.Borç ingiltereden alınmıştır.

Tanzimat Fermanı’nda Askeri yenilikler 

170px-Abdulaziz
Donanma seferberliği başlatan Sultan Abdülaziz.

  • Askerlik hizmetinin vatani bir vazife olduğu ilan edilerek zorunlu askerlik başlatıldı.1843′te ilan edilen bir yasayla askerlik yaşı 20, zorunlu askerlik süresi 4 yıl olarak kabul edildi.
  • 1847′de gayrimüslimlerin de orduya girip albay rütbesine kadar yükselmesi kararlaştırıldı.
  • Avrupa gezisinde Avrupa ülkelerin donanmalarına hayran kalan Sultan Abdülaziz yeni bir donanma kurulması için emir verdi, çok güçlü bir donanma kuruldu.
  • 1867′de Bahriye Nezareti kuruldu.
  • 1869′da Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın öncülüğünde Bahriye Nezareti kuruldu, askeri yapı yenilendi, terfi sistemi düzenlendi.

Tanzimat Fermanı‘nda Eğitim alanındaki gelişmeler 

300px-Galatasaray_Lisesi
Kışın Galatasaray Lisesi

  • 1846′da Mekatib-i Umumiye Nezareti kuruldu.1848 de Darülmuallim (öğretmen okulu) açıldı. Harbiye, Bahriye ve Tıbbiye dışındaki okulların kontrolü bu nezarete verildi.
  • Rüştiyelerin açılmasına hız verildi.
  • 1868′de Fransızca eğitim ve batılı anlamda ilk eğitim verecek olan lise ile üniversite arasında bir kurum olan Galatasaray Sultanisi açıldı.
  • 1869′da Fransız eğitim sistemini örnek alan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayınlandı.
  • 1870′te Dârülmuallimât adında kız öğretmen okulu açıldı.
  • İlk kez yurt dışına öğrenci gönderildi.
  • Devlet memuru yetiştirmek amacıyla,Mekteb-i Maarif-i Adliye kuruldu.(II. Mahmut)

Tanzimat Fermanı‘nda Sanayileşme hamlesi 

  • Devlet eliyle atölye ve tesis kurulmasını amaçlayan sanayileşme başladı.Önce Yedikule-Küçükçekmece arasında 130 metre uzunluğunda bir tür sanayi parkı kuruldu.
  • Zeytinburnu’nda demir işleme ve makine imalathanesi, kumaş ve pamuklu çorap üretim tesisi, buradaki fabrikalar için teknik eleman yetiştirecek bir okul açıldı.
  • Bakırköy’de baruthanenin yanına bir iplik bükme, dokuma ve pamuklu basma fabrikası, Hereke’de bir pamuklu dokuma fabrikası kuruldu.
  • Yol yapımına önem verilmiştir.
  • Devlet memurlarının yerli kumaş kullanması zorunluluğu getirildi.
  • Ancak İngiltere ile yapılan 1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması, bu dönemde Osmanlı’nın zararına gelişmiş,dışa bağımlılığı artırmıştır.

Bu gelişmelere rağmen sanayi makinelerinin Avrupa’dan ithal ediliyor olması ve nitelikli eleman eksikliği yüzünden yeterli bir sanayi pazarı oluşturulamadı.

Tanzimat Fermanı’na Tepkiler

150px-Muhammad_Ali_Pascha
Mehmet Ali Paşa

Tanzimat Müslüman toplum tarafından olumsuz tepki gördü; “frenkleşme” ve “gâvurlaşma” olarak nitelendirildi, Tanzimatçıların hedeflediği merkeziyetçi yapı ise başıbozuk bölgelerin valilerini rahatsız etti.Halep, Bosna, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kimi aileler çocuklarının mecburi askerlik uygulamasıyla askere alınmasına karşı çıktı.
Tanzimat’ın müslüman-gayrimüslim eşitliği ile birlikte Hristiyan mezhepler arasında da eşitlik getirmesi, diğer mezheplere göre daha güçlü ve ayrıcalıklı olan Ortodoks tebaayı rahatsız etti.
Dış dünyada ise İngiltere ve Fransa Tanzimat’ı olumlu karşılarken, Rusya bunun Osmanlı üzerindeki Batılı etkiyi arttıracağını düşünüp fermanı olumsuz karşıladı, Avusturya’da iktidardaki mutlakiyet yanlısı Prens Metternich fermanı olumsuz karşılarken Kavalalı Mehmet Ali Paşa fermanın amacını sezdi ve bunu kendisine karşı yapılan bir “şah hamlesi” olarak nitelendirdi.
Abdülaziz döneminde güçlenen Yeni Osmanlılar ise Tanzimat’ın bazı uygulamalarına karşı çıktılar ve bir çoğu sürgüne gönderildi veya yurtdışına kaçtı.


TANZİMAT FERMANI
(3 KASIM 1839)
II. Mahmut’un 1839′da vefatı üzerine yerine oğlu Abdülmecit geçti. Bu sırada Osmanlı Devleti’nin du­rumu hiç iç açıcı değildi. Osmanlı ordusu Nizip’te Mehmet Ali Paşa’ya yenilmiş, donanma Mısır’a götü­rülmüştü. Mısır sorunu bir Avrupa sorunu haline gelmişti. Bu durumda devlet ya Mehmet Ali Paşa’nın eline geçecek, ya da Rusya Hünkâr İskelesi Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti’ni himaye altına alacaktı.
Abdülmecit, Mustafa Reşit Paşa’yı II. Mahmut za­manında kararlaştırılan Tanzimat Fermanı’nı hazırlamakla görevlendirdi. Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839 tarihinde Gülhane bahçesinde okundu. Bu yüzden “Tanzimat-ı Hayriye Fermanı’na, “Gülhane Hatt-ı Hümayunu” da denilmiştir.
Tanzimat Fermanı’nın başlıca esasları şunlardı:
1. Müslüman ve Hıristiyan bütün halkın ırz, namus, can ve malı devlet garantisi altında bulunacak.
2. Vergiler herkesin gelirine göre, düzenli bir şekilde alınacak.
3. Askerlik işleri düzene konulacak.
4. Mahkemeler açık olacak. Hiç kimse mahkeme edilmeden cezalandırılmayacak.
5. Herkes malına sahip olup, miras bırakılabilecektir.
6. Her türlü rüşvet ve iltimas kalkacaktı.
7. Herkes kanun önünde eşit olacak.
Yorum:
- Padişah; bu fermanı ilân ederek bizzat kendisi kendi yetkilerini sınırlandırmıştır.
- Fermanın getirdiği en büyük yenilik, her gücün üstünde kanun kuvvetinin bulunduğu düşüncesinin ortaya çıkmasıdır. .
- Tanzimat Fermanı; Osmanlı Devleti’nde anayasacılığın başlangıcıdır.
- Vatandaşın mülkiyet hakkı, devlet garantisi altına alınmıştır.
- Tanzimat Fermanı’nı ilânı ile Osmanlı ülkesinde Avrupai tarz hukuk kuralları geçerli olmaya başlamıştır.
- Askerlik vatan hizmetine dönüşmüştür.
- Batılılaşma, hareketleri bundan sonra daha da yoğunlaştı.
- Tanzimat döneminde Batıyı daha iyi anlayan aydınlar yetişti.
Sonuçlar:
Tanzimat Fermanı’nın halk tarafından anlaşılması için Anadolu ve Rumeli’ye memurlar gönderildi.
Hukuk alanında ıslahatlar ile yeni ticaret, ceza kanunları ve mahkemeler meydana getirildi. Fakat bu haklardan Türkler ve Müslüman’lardan daha çok Av­rupalılar ve gayrimüslimler yararlandılar.
Kılık, kıyafet, yaşayış ve sosyal alanda “Batılılaşma” denilen yenilikler yapıldı.
Tanzimat Fermanı, anayasanın Osmanlı ülkesin­de başlangıcı oldu. Osmanlı Devleti bu fermanı ilân ederken Avrupalı devletlerin desteğini sağlamayı amaçlamıştı. Tanzimat’ın hemen sonrasında Mısır meselesi, onların yardımı ile halledildi. Rusya ve Hünkâr İskelesi meselesi ve boğazların durumu çözümlendi.
Ordu ve eğitim alanında batı örneklerine göre ça­lışmalar yapıldı.
- Tanzimat Fermanı, halk iradesiyle değil, padişahın tek taraflı iradesiyle ortaya çıkmıştı. Bu nedenle halk tarafından tam olarak anlaşılamadı. Ancak bu dönemde ilk Osmanlı aydın kadrosu yetişti. 

Tanzimat Fermanı’nın Getirdiği Yenilikler-

tanzimat-fermanı.jpg (700×517)

Tanzimat Yenilikleri ile ilgili O dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı’nın 3 Kasım 1839’da ilan edilmesiyle birlikte Osmanlı Devleti’nde o güne değin görülmemiş ölçüde büyük çaplı ıslahat ve reform işleri yapılmaya başlanmıştır. Devletin iç işlerini çağın gerektirdiği şekilde yeniden tanzim etmek ve böylelikle Osmanlı’nın zayıflamasına mani olmak için hukuk, yönetim, askerlik, eğitim ve kültür alanları gibi önemli alanlarda bir dizi reformlar ve yenilikler getirilmiştir.

Tanzimat Fermanı’yla Hukuk Alanında Getirilen Yenilikler: Adli alanda Şerriye mahkemelerinin yanı sıra, azınlıkların Cemaat mahkemeleri, Konsolosluk mahkemeleri, Ticaret mahkemeleri ve Nizamiye mahkemeleri açıldı.1840’da ceza, 1850’de ticaret kanunu çıkarıldı. (Osmanlı ülkesinde şer’i mahkemelerinin yanında batılı tarz hukuk kurallarını uygulayan mahkemelerin açılması hukuk birliğini bozmuştur.)

Tanzimat Fermanı’yla Askerlik Alanında Getirilen Yenilikler: Askerlik hizmeti vatan görevi sayılıp, din farkı gözetmeksizin bütün halka yayıldı.

Tanzimat Fermanı’yla Yönetim Alanında Getirilen Yenilikler:Valilerin yetkileri kısıtlandı ve bazı illerde meclisler kuruldu. (Hıristiyanların bu meclislerde temsil edilmediklerini ileri sürüp, Avrupa devletlerine şikayetlerde bulunmaları batılı devletlerin Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmalarına ortam hazırlamıştır.)

Tanzimat Fermanı’yla Eğitim ve kültür Alanında Getirilen YeniliklerMaarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı ) kurularak medreseler dışındaki eğitim kurumları bu bakanlığa devredildi. (Bu durum eğitim alanında ikiliklere neden olmuştur.)

Bütün bunların yanında
- Kız öğrencilerin eğitimi devletin sorumluluk alanına alınmıştır.
- Ceride-i Havadis, Tercuman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gibi gazeteler yayınlanmıştır. (Bu durum halkın önemli gelişmelerden haberdar olmasına, aydınlanmasına, kültürel yönden gelişmesine ortam hazırlamış, okuma-yazma faaliyetlerine önem kazandırmıştır.)

Tanzimat Fermanının Getirdiği Yenilikler Nelerdir?

a. Hukuk Alanında Tanzimat
Yukarıda da belirttiğimiz gibi padişah artık mutlak hâkim değildi. Onun üstünde kanunlar vardı. Gülhane Hattı Hümayun’undan altı ay gibi kısa bir zamanda ceza kanunu ortaya konmuştur. Fransızcadan kısmen tercüme şeklinde düzenlenmiş olan bu kanun tebaaya padişah tarafından verilmiş hakların bir garantisi olarak alınabildiği gibi tebaanın kanun önünde eşitliğinin bir sembolü olarak da kabul edilebilir.

1846′da memurların ödev yetki ve sorumluluğunu göstermek için tertiplenen idare kanununda işleyecekleri suçlara karşılık tutan cezalar belirtildi. Böylece haksız yere adam öldürme sürgüne gönderme mala el koyma ve rüşvet olayları engellenmiş oluyordu.

Osmanlı Devleti’nde adaletin sağlanması yolunda üç tip mahkeme vardı:
1. Şeriat Mahkemeleri
2. Cemaat Mahkemeleri
3. Kapitülasyonlardan Faydalanan Devletlerin Mahkemeleri

Tanzimat ile bunlara iki yenisi eklendi. Bunlardan birisi Ticaret Karma Mahkemesi diğeri de Asliye Karma Mahkemesi’dir.

Ticaret karma mahkemesi yabancı devlet tebaası ile Osmanlı tebaası arasında ticaret münasebetleri ile çıkan durumuAsliye Mahkemesi ise aynı tebaalar arasında yer alan cinayet suçlarını görmek için kuruldu. (1846)

Zenci esaretinin yasak edilmesi mezhepten diğerine geçmeyi yasak eden 1834 tarihli yasanın kaldırılması insan hakları ile vicdan hürlüğü bakımından işaret edilmesi gereken önemli hareketlerdir.

b. Maliye Alanında Tanzimat
Tanzimat’tan önce devletin siyasî ve malî işleri devlet adamlarının isteğine ve insafına bırakılıyordu. Halkın haksızlığa uğramaması için bazı tedbirler alınmıştır.
1. Valilerin yetkilerinden olan mali işlerini üzerlerinden alarak defterdara verilmesi
2. Vergilerin toplanmasından sorumlu maliye memurlarının ve tahsildarların atanması
3. Vergilerin ayarlanmasında ve toplanmasında yetkileri olan belediye meclislerinin yetkilerinin genişletilmesi ve vilayet meclislerin kurulması
4. Devlet memurlarından mültezimlik yapma hakkının alınması.

Mustafa Reşit Paşa’nın maliyetle ilgili çok geniş hedefleri vardı. Bu düşüncelerinden fedakârlık etmek zorunda kalmıştır. Kâğıt para ilk defa onun teşebbüsleriyle bastırılmıştır. Yabancı paraların geçimi yasak edilmiştir. Paranın değerini düşmesi nedeniyle Avrupa paralarının değerine denk “Mecidiye” basımına başlanmıştır. Bu çalışmalar bir kaç yıl sonra kurulacak olan milli bankanın ilk hazırlıklarıdır.

c. Askerlik Alanında Tanzimat
Tanzimat’a kadar yapılan askerlik düzeyinde ocak şeklinin dışına çıkılamadı. Bu sebeple askerlik bir vatan ödevi olamadı. Gülhane Hattı Hümayun’u ilk defa olarak tebaa için haklar ve ödevler kabul edildi. Tebaanın ödevleri arasında askerlik hizmeti önemli bir yer tutuyordu. Nizami askerliğin süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. 5 yıl ödevden sonra bırakılan nizami askerler 7 yıl redif sınıfında hizmet görecekler ve her yıl 1 ay nöbetle bağlı oldukları kazalar merkezlerine çağrılacaklardır. Her yıl Martın 1. günü nizami askerler her ordunun 5/1′i nispetinde yenilenecektir.

Bundan böyle subaylar üzerlerine sivil memurluklar alamayacaklardır. Osmanlı toprakları genişlik ve coğrafya durumu göz önünde tutularak 5 büyük orduya ayrılacaktır.

Askerlik alanında alınan kararlar Müslüman ve Hıristiyan halk tarafından tenkide uğradı ve kargaşalık doğurdu.

Müslüman halktan henüz göçebe halinde yaşayan dağlık bölgelerde yarı bağımsız bir hayat sürenler askerlik ödevini kabul etmek istemediler. Hıristiyan halkta dinlerinden dolayı Müslümanlarla yan yana askerlik yapmayı hiç istemediler ve yüzyıllardır askerlik yapmadıkları için kabiliyetsizlikte vardı. Bu nedenle Hıristiyanların askerlik yapmaları bir süre sonraya bırakıldı.

Askerlik bakımından tebaanın farklı muameleye tabii tutulması Gülhane Hattı’nın yapmak istediği eşitlik prensibinin kısmen kâğıt üzerinde kalmasına neden olmuştur.

d. Eğitim Alanında Tanzimat
Abdülmecit ilim ve sanat öğretimini sağlayan okulların kurulmasını istiyordu. Padişahın emirlerini yerine getirmek eğitim ve öğretim programını düzenlemek için özel bir komisyon kuruldu. Komisyonun milli eğitime verilmesi gereken karakter hakkındaki çalışmaları bir kanuna bağlandı. Bu konuda medresenin dışında devletin kontrolü altında bir darülfünun kurulmasını ortaokulların açılması bu okullarla ilkokulların ulema elinden alınarak devlete verilmesi kararlaştırıldı. Kanunun yayınlanmasından sonra çıkarılan bir hat ile milli eğitim işlerinin yürütülmesi ve kontrolü takip etmek maksadıyla bir de “Meclis-i Daimi-i Maarif-i Umumiye” kuruldu. Bu meclis ilk orta ve yüksek öğretim kurullarını medresenin nüfusundan kurtararak devlet otoritesi altına almaya çalıştı.

Encümen-i Daniş ile eğitim ve kültür işlerine hız verildi. Görünüşte Darülfünun’da okutulacak dersler için lazım olan ders kitaplarının hazırlanması için kurulan Encümen-i Daniş’in asıl amacı Avru-pa’daki ilim ve fikir hayatıyla temas sağlamaktır. Yabancı dil bilen gençler yetiştirmek için kalemler kurulur. Bunların başında Tercüme Odası Mabeyn Kalemi Tophane Kalemi ve Gümrük Kalemi gelir.

Medreseler Tanzimat’tan önceki yapısını korumuştur. Medreseler ile Batı tarzında açılan okullar yan yana yaşamaya devam etmiştir. Bu okullarda yetişen nesiller sürekli çatışmaya düşmüşlerdir. Milli eğitimdeki bu ikilik Cumhuriyet dönemine kadar sürmüştür.

e. Yönetimde Tanzimat
Hattı Hümayun’da geçen prensiplerin değerlendirilmesi için memleket yönetiminde de köklü bir değişiklik yapılması gerekiyordu. Tanzimat öncesinde memleket yönetimi çığırından çıkmış bir durumda idi. Eyaletlerde devlet otoritesine karşı sık sık isyanların çıkması yönetim rejiminin bozukluğunu açığa vurmaktadır.

Memleket yönetimini problemi daha temelli olarak ele alındı. Memleketin eyaletlere bölünmesine devam edildi. Eyaletler sancaklara sancaklar kazalara kazalar da köyleri içine alan nahiyelere bölündü. Eyaletlerin yönetimi valilere bırakıldı. Her valinin yanına mali işleri yürütecek defterdarlar verildi. Bundan başka Fransa’daki departman meclisleri örnek alınarak bazı sancaklarda meclisler kuruldu. Bu meclislerde her sınıf halktan temsilcilerin bulunmasına dikkat edildi.

Meclis valilerin yardımcısı olmaktan başka onların ezici ve haksız işler yapmasını önlemek gibi bir maksatla da kurulmuştu. Valiler bölgenin yönetim mal ve adalet ile ilgili bütün işleri hakkında meclis tarafından ileri sürülecek düşünceleri dinlemek ve uygulamak zorundaydılar.

f. Sosyal Hayatın Değişmesinde Tanzimat
Devletin Batı’ya bu şekilde açılmasıyla İstanbul’da hayat birden bire değişir. Başta daha II. Mahmut devrinde Avrupalılaşmaya başlayan saray genç hükümdar Reşit Paşa olmak üzere yenilikler halk arasına sokulur. Yabancı kıyafet ve adetlerini Müslüman halk Beyoğlu’nda da görmeye başlar. Beyoğlu yeniliklerin merkezi haline gelir. Avrupa’daki müesseseler terziler manifatura tüccarları mobilya satan dükkânlar çoğalmaya başlar. Bunlar Müslüman halkın da sık sık uğradığı yerler haline gelir.

Devrin gazetelerinde görülen ilanlar her gün Avrupa’dan yeni bir modanın girdiğini gösteriyordu.

1842′de yabancı kumpanyalar memlekete gelir ve temsiller verir. O zamana kadar Avrupa’dan hokkabazlar ve pehlivanlar gelir bize ait bir dekor içinde gösteriler yaparlardı. Bu tarihten sonra yabancılar tiyatrolar sahnelemeye başlamışlardır. Bu gösterilerinde kendi kıyafet ve dekorlarını kullanıyorlardı.

Abdülmecit Dolmabahçe sarayının yanına küçük bir tiyatro ve saray orkestrası kurdurmuştur.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Trending Articles


huddam daveti


Tekasür Suresi


"Yâ Kuddûs!" Esması Havâs ve Esrârı


Kasemi Mübelliğa


Peri44


Kuvvetli muhabbet ve aşk tılsımı


El-Mütekebbir


Papaz büyüsü


SCCM 2012 Client Installation issue


Zilhicce Ayının Namaz Duası ÖNEMLİ