Quantcast
Channel: Eğitim – BilgilerSitesi.Com
Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Fiilimsiler Eylemsiler nedir konu anlatımı örnek test

$
0
0

Fiilimsi-Konu-Anlatimi.jpg (700×500)

Eylemlerden belirli eklerle türetilip ad, sıfat veya belirteç görevinde kullanılan sözcüklerdir. Adından da anlaşıldığı üzere, eyleme benzeyen ancak eylem gibi çekimlenemediği için eylem olmayan sözcüklerdir.

Yağmurun yağması, çiftçileri çok sevindirdi.

Bu cümlede “yağ-” eylemi, “-ma” ekini aldıktan sonra bir de adlara gelen tamlanan ekini (-sı) almış. Yani bu sözcük, isim gibi kullanılmış. Ayrıca, cümleyi “Yağmurun yağmaması, çiftçileri kara kara düşündürüyor.” biçiminde söylediğimizde aynı eylemin, “eylem olumsuzluk eki” olan “-ma”yı aldığını yani eylem anlamını devam ettirdiğini, eylem gibi kullanıldığını görüyoruz. İsim çekim eki (-sı) alan, eylem gibi çekimlenmeyen; ama eylem olumsuzluk ekini alarak eylem anlamını taşıyan bu sözcük, bir eylemsidir.

Bozulan konserveleri fabrikaya iade etti.

Bu cümlede “bozul-” eylemi, “an-” ekini alarak “konserve” adının sıfatı olarak kullanılmıştır. Cümleyi, “Bozulmayan konserveleri rafa dizdi.” biçiminde söylersek, sıfatın aynı zamanda, eylem olumsuzluk ekini (-ma) aldığını, yanı eylem anlamını devam ettirdiğini görüyoruz. Aldığı ekle sıfat alarak kullanılan, aynı zamanda eylem anlamı taşıyan bu sözcük bir eylemsidir.

Yaz akşamları, eve ancak hava kararınca girerdik.

Bu cümlede “karar-” eylemi “-ınca” ekini alarak “gir-” eyleminin zamanını belirtmiş, belirteç olarak kullanılmıştır. Cümleyi “Yaz akşamları hava kararmayınca eve girmezdik.” biçiminde söylersek, belirtecin aynı zamanda eylem olumsuzluk ekini (-ma) aldığını görürüz. Aldığı ekle belirteç olarak kullanılan, aynı zamanda eylem anlamı taşıyan bu sözcük bir eylemsidir.

eylemsiler.png (326×241)

Verilen örneklere göre, eylemlerden türeyen eylemsiler; ad, sıfat, belirteç görevinde kullanılmaktadır. Buna göre eylemsiler üçe ayrılır:

1. İsim-Fiil (Adeylem)

Fiillerden “-me (-ma), -mek (-mak), -iş (-ış, -uş, -üş)” ekleriyle türetilip isim görevinde kullanılan sözcüklerdir.

Haftanın ilk günü okula gitmekten hoşlanmazdı.

Bu cümlede eylem (git-), “-mek” ekini alarak eylemsi olmuştur. Çünkü bu sözcüğe, eylem olumsuzluk ekini getirebildiğimiz gibi, sözcüğün, ad çekim eki olan “-den hal eki”ni aldığını görüyoruz.

Aşağıdaki örneklerde, koyu yazılan sözcükler isim-fiildir.

Kitap okumak en büyük tutkumdur.
Çocuk yatmamak için türlü bahaneler öne sürüyordu.
Yol kenarları, parklar çiçeklenmeye başladı.
Üç günden beri aramamasına üzüldüm.
Öğretmenimizin şiir okuyuşunu çok beğeniyorum.
Söz verdiği halde gelmeyişine kızdım.

Adeylemler, kalıplaşarak sıfat görevinde kullanılabilir.

Babam süzme yoğurdu çok sever.
İki yakayı asma köprüyle birbirine bağlayacaklar.

Bu cümlelerde, isim-fiil ekini alan “süzme, asma” sözcükleri, “yoğurt, köprü” adlarını niteleyerek sıfat görevinde kullanılmıştır.

Not: Eylem olumsuzluk eki “-ma, -me” adeylem eki “-ma, -me” ile şekilce benzerlik gösterir. Cümlenin anlamından bunu fark edebiliriz.

Bu okula gitme konusunda karar sizin.
Eğer hastaysan, yarın okula gitme, dedi.

Birinci cümlede “gitme” sözcüğü, adeylem ekini alarak eylemsi olmuştur, ikinci cümlede, “gitme” sözcüğü, emir kipinin 2. tekil kişisi ile çekimlenmiş, olumsuzluk ekini (-me) almış bir eylemdir.

Not: Bazı eylemler, adeylem eklerini alıp kalıplaşarak bir varlığa ad olur. Bu sözcükler artık eylemsi değildir.

Şu kazmayı küreklerin yanına koyun.
Burayı kazmayı sakın unutmayın.

Birinci cümlede “kaz-” eylemine gelen “-ma” eki, onu kalıcı bir ad haline getirmiş, sözcük, eylem anlamını tamamen yitirmiş. İkinci cümlede ise “kaz-” eylemi “-ma” ekini almış; ama eylemsi anlamını yitirmemiştir. Böylece ikinci cümledeki “kazmayı” sözcüğünü “Burayı kazmamayı kararlaştırdık.” biçiminde, eylem olumsuzluk ekiyle birlikte kullanabilir ve onun eylemsi olduğunu açıkça görebiliriz.

Aşağıdaki cümlelerde, adeylem ekini aldığı halde bir varlığa ad olarak eylemsi özelliğini kaybeden sözcükler koyu renk olarak yazılmıştır.

Ahmet dünkü YGS denemesine girmemiş.
Gerekli bilgileri danışmadan alabilirsiniz.
Dondurma, en çok, yaz aylarında tüketilir.

2. Sıfat-Fiil (Ortaç)

Eylemlerden -an(-en), -ası(-esi), -mez(-maz), -ar(-er, -r), -dik(-dık, -tik, -tık), -ecek(-acak), -miş(-mış)” ekleriyle türetilip sıfat görevinde kullanılan sözcüklerdir.

Harman yerinde, sararmış otlar bir köşeye yığılmıştı.

Bu cümlede, “sarar-” eylemi, “-mış” ekini alarak “ot” adını niteleyen bir sıfat olmuştur. Eylem olumsuzluk ekini (-ma) de alabilen (sararmamış) bu sözcük aynı zamanda eylem anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla “sararmış” sözcüğü sıfat-fiildir.

Aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükler, sıfat-fiildir.

Kırılan camı değiştirmek için camcı çağırdık.
Burası gerçekten görülesi bir yermiş.
Kervanımız geçilmez çölleri geçti.
Küçük kasabalarda hep bildik sorunlarla karşılaştık.
Bize, evde, yapacak bir iş bırakmamıştı.

Sıfat-fiiller, öteki sıfatlar gibi adlaşabilir.

Soruyu bilenler ödüllendirildi.
Tanıdıkları onu artık aramıyordu.
Çocuk gördüklerini annesine anlattı.

Sıfat-fiiller, “-dik” ve “-acak” ekiyle birlikte tamlanan (iyelik) eki alabilir.

Gideceğim günü size haber veririm.
Sanatçı, yazdığı mektupları kitap haline getirmiş.
İstediğiniz kitapları adresinize yollayacağız.

Sıfat-fiiller bazen sıfat görevinde kullanılmayabilir.

Bu konuyu daha önce öğrendiğimi söylemedim.
Onun beni kırmayacağını sanıyorum.
Bu görevi çok istediğinizi biliyorum.
Yakında geleceğimi ona haber verin.

Not: Sıfat-fiil eklerini alan bazı sözcükler kalıcı isim olur

Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez.
Yoksullara yakacak yardımı yapıldı.
Ünlü yazarla okurlar arasında sıkı ilişki olmalı.
Evimizin giderlerini düzene sokmalıyız.
Bu su, nisan ayında çağlayan haline gelirdi.
Sabahları dolmuşa yetişmek için koşturuyordu.

3. Bağ-Fiil (Ulaç)

Eylemlerden “-ip, (-ıp, -up, -üp), -erek (-arak), -meden (-madan), -meksizin (-maksızın), -dikçe (-dıkça, -tıkça), -ince (-ınca),-eli (-alı),-ken,-a (…-a …-a), …-r …-mez (…- r …-maz), -esiye (-asıya), -casına (-cesine)” ekleriyle türetilip zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir. Cümleleri zaman veya durum yönüyle tamamlar.

Kasadaki domatesleri, seçerek aldı.

Bu cümlede, “seç-” eylemi, “-erek” ekini alarak yüklemin nasıl yapıldığını belirtir. Yani belirteç görevindedir. Bu sözcük, eylem olumsuzluk ekini (-me) de alabildiği için bağ-fiildir.

Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli sözcükler bağ-fiildir ve bunların cümleye kattığı anlamlar karşılarında verilmiştir.

Çocuklar güle oynaya evlerine gittiler. (durum)
Dersten onu beş geçe çıktılar. (zaman)
Zaman yel olup akıyor, kuş olup uçuyor. (durum)
Çiftliğe doğru istemeyerek yürüdü. (durum) 
Sorulara düşünmeden cevap verdi. (durum)
Yine farkına varmaksızın senli benli olduk. (durum)
Çocuğun yüzüne baktıkça onu hatırlıyordu. (zaman)
Akşam olunca komşular bahçede toplanırdı. (zaman)
Okulunu bitireli bir yıl bile olmamıştı. (zaman)
Ders çalışırken odada kimseyi istemezdi. (zaman)
Sofraya oturur oturmaz bir bardak su istedi. (zaman)
Toprak yağmuru doyasıya içmişti sanki. (durum)
Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. (durum)

Zarf fiil eklerinden “-ken” ad soylu sözcüklere de eklenebilir. Bu durumda, eklendiği sözcüğe zarf görevi kazandırır ama onu eylemsi yapmaz.

Yağmur yağarken evden dışarı çıktım.
Konuya başlarken bazı kaynak kitaplar tavsiye etti.
Dün evdeyken kapının zili çalıverdi.
Babam öğrenciyken burada kimsecikler yokmuş.

Bu cümlelerin birincisinde “yağ-” eylemine gelen ve ikincisinde “başla-” eylemine gelen “-ken” eki zarf-fiil oluştururken, üçüncüsünde “ev” ismine, dördüncüsünde “öğrenci” ismine geldiği için zarf-fiil oluşturmamıştır.

Not: Bazı sözcükler bağ-fiil eki almış görünse de bağ-fiil olmayabilir.

Ona danışmadan bu konuda karar verme.
Başvuru için danışmadan belge alabilirsiniz.

Bu cümlelerin birincisinde “danışmadan” sözcüğü “danış-” eylemine getirilen “-madan” ekiyle yapılan ve eylemin nasıl yapılacağını, durumunu bildiren bir bağ-fiildir. İkinci cümlede ise “danışma” adına “-den” hal eki getirilmiştir. Dolayısıyla bağ-fiil değildir.

Aşağıdaki cümlelerde, şekilce zarf-fiillere benzeyen ama fiilimsi olmayan sözcükler koyu olarak yazılmıştır.

Annemin yaptığı sarmadan iki tane aldım. (ad)
İnşaattaki tahta kalıp bugün sökülecek. (ad)
 
Örnek 1:
İnsanoğlu yüzlerce yıldır ölümsüzlük, dirlik düzenlikle ilgili özlemlerini çoğunlukla uzak bir ada görüntüsüyle (I)birleştirerek dile (II)getirmeyi seçmiş, günlük yaşamın katı (III)gerçekliğinden (IV)bunaldıkça hayalindeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmıştır. İnsanın gönlünde (V)yatan bu eğilim, edebiyatın en zengin kaynaklarından biri olmuştur.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir? 
A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.
(1997-ÖYS)
Çözüm:
Bu parçada, “birleştir-” eylemi, “-erek” zarf-fiil ekini alarak; “getir-” eylemi, “-me” isim-fiil ekini alarak; “bunal-” eylemi, “-dıkça” zarf-fiil ekini alarak; “yat-” eylemi, “-an” sıfat-fiil ekini alarak eylemsi olmuştur. Parçada geçen “gerçekliğinden” sözcüğü ise “gerçek” adına “-lik” eki getirilerek yapılan bir addır, eylemsi değildir.
Cevap C
 
Örnek 2:
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde sıfat-fiil, ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Sona kalan, dona kalır.
B) Veren eli herkes öper.
C) Varını veren utanmamış.
D) Yaş kesen, baş keser.
E) Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer.
(1989-ÖYS)
Çözüm:
A, C, D ve E seçeneklerinde, sıfat-fiil ekini alan sözcükler, önlerindeki adlar düştüğü için “sona kalan (kişi), varını veren (kişi), yaş kesen (kişi), tekkeyi bekleyen (kişi)” adlaşmış sıfat olarak kullanılmıştır. B seçeneğinde ise sıfat-fiil ekini alan sözcük (veren), önüne geldiği adı (el) niteleyen bir sıfattır.
Cevap B 
 
Örnek 3:
(I) Küçük bir parktı burası. (II) Şehrin yüksek tepelerinden birindeydi. (III) Yeni yapılmıştı. (IV) Küçük çamlar, çiçek öbekleri, çimenler, daracık yollar… (V) Belediyeye ait, üzerinde numaralar bulunan kanepeler…
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat-fiil vardır?
A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.
(1998-ÖYS)
Çözüm:
Parçanın V. cümlesinde “bulun-” eylemi, “-an” sıfat-fiil ekini alarak “kanepeler” adını belirten bir sıfat olmuştur. Öteki cümlelerde ise herhangi bir eylemsi yoktur.
Cevap E
 
Örnek 4:
Evin bahçesine dikilecek çamların üzerinde konmuş bir serçe, durmadan cik cik edip şarkısını söylüyordu. Evin tekir kedisi eşiğe uzanmış, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için yalarken bir yandan da az ilerdeki çöplükte sallana sallana gezinen kargaya bakıyordu.
Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) dikilecek
B) konmuş
C) durmadan
D) örselenmiş
E) gezinen
(2003 – ÖSS)
Çözüm:
Parçada belirtilen sözcüklerin eylemsilerden oluştuğu görülüyor. Bunlardan “durmadan” eylemsisi, “söylüyordu” eyleminin nasıl yapıldığını gösterdiği için “belirteç” görevindedir. Öteki sözcükler, sıfat-fiil eklerini alarak (dikilecek çamlar, konmuş serçe, örselenmiş tüyler, gezinen karga) sıfat görevinde kullanılmıştır.
Cevap C
 
Örnek 5:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen bağ-fiil, ötekilerden farklı bir sorunun yanıtıdır?
A) Düşüncelerini hiç çekinmeden söylerdi.
B) Soruları bütün yönleriyle düşünerek yanıtlıyordu.
C) Sınavdan hemen sonra güle oynaya evine gitti.
D) İşi zamanında bitirmek için ölesiye çabalıyordu.
E) Bence o, buraya geleli çok değişti.
(2004 – ÖSS)
Çözüm:
Soruda, “Düşüncelerini hiç çekinmeden söylerdi.” cümlesinde “çekinmeden” zarf-fiili; “Soruları bütün yönleriyle düşünerek yanıtlıyordu.” cümlesinde “düşünerek” zarf-fiili; “Sınavdan hemen sonra güle oynaya evine gitti.” cümlesinde “güle oynaya” zarf-fiili; “İşi zamanında bitirmek için ölesiye çabalıyordu.” cümlesinde “ölesiye” zarf-fiili yükleme sorulan “nasıl” sorusunun yanıtıdır. “Bence o, buraya geleli çok değişti.” cümlesinde ise “geleli” zarf-fiili “ne zaman” sorusunun yanıtıdır.
Cevap E
 
Örnek 6:
(I)Sevmiyorum suyunda (II)yıkanmamış rüzgarı
(III)Dalgaların gözümde tütüyor mavi, yeşil…
İçimi (IV)güldürmüyor sensiz ay ışıkları
Ufkunda (V)yükselmeyen güneşler güneş değil
Bu dizelerde geçen numaralanmış sözcüklerden hangileri eylemsidir?
A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) IV. ve V.
Çözüm:
Dizelerde geçen “yıkanmamış” ve “yükselmeyen” sözcükleri “-mış, -miş” ve “-an, -en” eki almış birer sıfat-fiildir.
Cevap C

Fiilimsiler Konu Testleri İndirmek İçin Tıklayınız! (Testlerin Tümü – 46 Soru)

ÇÖZÜMLÜ ÖRNEKLER

ÖRNEK – 1 :

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekfiil kullanıl­mamıştır?

  1. A) Baharla birlikte tüm çevre yeşerdi.
  2. B) Annem, pilavı çok güzel yapardı.
  3. C) İşlediği şalları, atkıları burada satardı.
  4. D) Çok yorulunca birkaç saat yatardı.
  5. E) Hafta sonunda dayısının yanına giderdi.

ÇÖZÜM:

Yukarıda verilen cümlelerde yüklemleri inceleyelim:

B seçeneğinde —> yapardı

C seçeneğinde -> satardı

D seçeneğinde -> yatardı

E seçeneğinde -> giderdi

=> yapar idi. Ekfiil

Geniş zamanın hikâyesi

=> satar idi Ekfiil

Geniş zamanın hikâyesi

3 yatar idi. Ekfiil

Geniş zamanın hikâyesi

=> gider idi. Ekfiil

Geniş zamanın hikâyesi A seçeneğinde —> yeşerdi “yeşer idi” biçimine dönüşmemektedir. “Yeşerdi” sözcüğü di’li geç­miş zaman kipiyle çekimlenmiş; ama ekfiil alma­mıştır.

Doğru cevap (A) seçeneğidir.

ÖRNEK – 2 (ÖSS – 2003):

Evin bahçesine dikilecek çamların üzerine kon­muş bir serçe, durmadan cik cik edip şarkısını söylüyordu. Evin tekir kedisi eşiğe uzanmış, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için yalar­ken bir yandan da az ilerdeki çöplükte sallana sallana gezinen kargaya bakıyordu.

Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?

  1. A) dikilecek B) konmuş C) durmadan D) örselenmiş E) gezinen

ÇÖZÜM :

A seçeneğinde

dikilecek çamlar

sıfat-fiil isim

B seçeneğinde -»… çamlar üzerine konmuş bir serçe

sıfat-fiil

C seçeneğinde ->… durmadan cik cik edip şarkıısnı söylüyordu.

bağ-fiil

D seçeneğinde ->… örselenmiş tüyler

sıfat-fiil isim

E seçeneğinde ->… gezinen karga

sıfat-fiil isim

Çözümlemede görüldüğü gibi A, B, D, E seçe­neklerinde yer alan sözcükler; görev olarak sıfat-fiil, tür olarak sıfattır. C seçeneğinde yer alan “durmadan” sözcüğü ise görev bakımından bağ-fiil, tür olarak zarftır. Doğru cevap (C) seçeneğidir.

ÖRNEK – 3 (ÖSS – 2002):

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümle­cik, temel cümleciğinbelirtili nesnesidir?

  1. A) Havaların düzelmesini dört gözle bekliyorlar­mış.
  2. B) Sonunda, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve taşınmışlar.
  3. C) Toplantı salonunda bir köşeye çekilip uzun uzun konuşmuşlardı.
  4. D) Okullar açılınca yine Ankara’ya geleceklermiş.
  5. E) Tatillerinin bir bölümünü yaylada geçirmeye karar vermişler.

ÇÖZÜM:

Fiilimsilerin içinde olduğu öğeler, yan cümleciktir. Verilen cümlelerde fiilimsilerin yan cümlecik için­de hangi görevde olduğunu inceleyelim :

A’da, Havaların düzelmesini…..(B’li Nesne)

İsim-fiil

B’de, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve… (D.T.)

Sıfat-fiil

C’de, bir köşeye çekilip____(Z T.)

Bağ-fiil

D’de, Okullar açılınca…..(Z. T.)

Bağ-fiil

E’de, Tatillerinin bir bölümünü yaylada geçirmeye (D.T.)

İsim-fiil

Bu durumda, doğru cevap (A) seçeneğidir.

ÖRNEK – 4:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekfiil farklı görevde kullanılmıştır?

  1. A) 20 Ekim’de tüm semtin yaşadıkları, yıllar geçse bile hafızalardan silinmeyecek bir olaydır.
  2. B) ileri sürdüğü düşünceler, hiçbir zaman boş ve anlaşılmaz sözler değildi.
  3. C) Arabanın gelip durduğu yer, muhtarın evinin önüydü.
  4. D) Temiz giyimli bir bey, bir otobüsün hemen kalkmakta olduğunu söylemişti.
  5. E) Kendi eliyle yetiştirdiği bu gül bahçesinde annem, huzur içindeydi.

ÇÖZÜM:

Ekfiillerin iki görevi olduğundan daha önce söz

etmiştik:

  • İsim soylu sözcüklerin sonuna gelerek onları yüklem yapmak
  • Basit zamanlı fiillerin sonuna gelerek onları bileşik zamanlı yapmak

Bu kısa hatırlatmadan sonra şimdi verilen cümle­leri inceleyelim :

A’da…..silinmeyecek bir olay dır.

Ad Ekfiil

Yüklem

B’de…..sözler değil di.

Ad soylu Ekfiil

söz grubu

Yüklem

C’de…..evinin önüydü.

Ad Ekfiil,

Yüklem

D’de…..söylemişti (söylemiş idi)

Fiil Ekfiil

Bileşik zamanlı fiil

E’de…..içindeydi.

Ad Ekfiil

Yüklem

A, B, C, E seçeneklerinde ekfiil, isim soylu söz­cüklere gelerek onların yüklem olmasını sağla­mıştır.

D seçeneğinde ise “söyle-” fiiline, kip ekinden sonra gelerek fiili bileşik zamanlı yapmıştır:

Söylemişti => miş’li geçmiş zamanın hikâyesi Bileşik zamanlı

fiil

Doğru cevap (D) seçeneğidir.

TEST

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekeylemin geniş zaman çekimi vardır?
  2. A) Yeteri kadar bilgi birikimi olmayan ya­zarlar, okuyucuyu yanlış yönlendiriyor­du.
  3. B) Mükemmel bir eserin kendi kurallarını oluşturması gerekir.
  4. C) Şiirde şekil ve içerik bütünlüğü her yö­nüyle sağlanmalıdır.
  5. D) Eski Türk edebiyatında şairler, şiirlerini “Divan” adlı kitaplarda toplardı.
  6. E) Boş vakitlerinde kütüphaneye gidip araştırma yapıyormuş.
  7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil kullanılmamıştır?
  8. A) Müdür Bey sizinle de görüşmek istiyor.
  9. B) Boşuna nefesini tüketme, sana inanmı­yorum.
  10. C) Yalan söyleme hastalığı yüzünden bu hale geldi.
  11. D) Bu parçada görme ve işitme duyularıyla ilgili ayrıntılar yer almış.
  12. E) Çocuklara kızmasına en çok ben şaşır­mıştım.
  13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem bileşik zamanlı bir fiildeğildir?
  14. A) Uzun zaman önce böyle bir olay duy­muştum.
  15. B) Bizim oralara bahar gelmiştir.
  16. C) Araba, boyandıktan sonra yepyeni görü­nüyordu.
  17. D) Küçük bir şirkette işe başlayacakmış.
  18. E) Balkondaki çiçeklerin birkaçı kurumuş­tu.
  19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem sıfat-fiil hem de bağ-fiil kullanılmıştır?
  20. A) Olayı çözmek için sabahlara kadar çalı­şıyordu.
  21. B) Dinlenmek, eğlenmek için de zaman ayırmalısın.
  22. C) Buradan taşınalı beş yıl olacak, demişti.
  23. D) Görülen o ki, biraz sabredip sussaydın kazançlı çıkacaktın.
  24. E) Dönülmez bir hata yapan insanlara özgü bir hava içindeydi.
  25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bileşik zamanlı bir fiilkullanılmamıştır?
  26. A) Dün olanları, size er geç anlatacaktır.
  27. B) Gerçeği anlatırsa, onunla konuşmazsın sanıyor.
  28. C) Uyuyamıyordu, kalkıp bir bardak su içti.
  29. D) En yakın arkadaşıyla bile sık sık tartışır­dı.
  30. E) Hesabını bilmiyor, çok fazla para harcı­yordu.
  31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, özne görevindedir?
  32. A) Konuşma metnini bitirip size getirdim, demişti bana.
  33. B) Bu çalışmanın yeterli olduğunu düşün­müyorum.
  34. C) Öğrenme, yaşam boyu devam eden ve kendini yenileyen bir süreçtir.
  35. D) Yazma, yazdıklarının bir işe yaradığını da hatırlamıyorum zaten.
  36. E) Kazanmak istediğini söylüyor; ama bu­nu başarabilecek gibi görünmüyordu.
  37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekeylem ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır?
  38. A) Geçen yıl, bizimle burada çalışıyordu.
  39. B) Kardeşi bu sınavı da kazanmıştı.
  40. C) Balıkların birkaçını pişirmişlerdi.
  41. D) Söyledikleriyle yaptıkları arasında uçu­rum vardı.
  42. E) Ben bile böyle bir konuşmaya cesaret edemezdim.
  43. Ne doğan güne hükmüm geçer.

I II

Ne halden anlayan bulunur.

III

Ah, aklımdan ölümüm geçer.

IV V

Yukarıdaki dizelerde, numaralanmış sözcüklerden hangileri fiilimsidir?

  1. A) I. ve II. C) I. ve III. C) II. ve III.
  2. D) III. ve IV. E) III. ve V.
  3. Ataç’ın eleştiri kuram ve yöntemi yetersizdi, eksiklerle ve aykırılıklarla doluydu; yanılma­ya, sapmaya elverişliydi. Ataç’ın kişiliği, ba­şarı perdesiyle bunu az çok örtüyordu; ama ona özenen henüz olgunlaşmamış kalemler için durum hiç de iç açıcı değildi.

Bu parçada ekeylem almış kaç sözcük vardır?

  1. A) 2 B)3 C)4 D) 5 E) 6
  2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi yoktur?
  3. A) Yaşamda insana faydası olmayan hiçbir şey değerli değildir.
  4. B) Çalışkanlığıyla, ince düşüncesiyle dört dörtlük bir insandı Mustafa Bey.
  5. C) Umut etmeden yaşayan insanların derin acılarını paylaşıyorduk burada.
  6. D) Söyleyecek sözü kalmayınca susmuş,odayı terk etmişti.
  7. E) Sabah olunca etrafına baktı, kayalıklardan başka bir şey göremedi.
  8. Evimiz kutu gibi küçücük bir evdi

Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi

Güneşin batmasına yakın saatlerde

Yıkanırdı gölgesi bir kuytu derede

Bu dizelerde ekeylem almış kaç sözcük vardır?

A)1 B)2 C)3 D) 4 E) 5

  1. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde fiilim­si yoktur?
  2. A) Veren el, alan elden üstündür.
  3. B) Gülme komşuna, gelir başına.
  4. C) Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
  5. D) Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
  6. E) Çıkmadık candan ümit kesilmez.
  7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, bileşik zamanlı bileşik bir eylemdir?
  8. A) Konu çalışırken de soru gözerken de dikkatsizdi.
  9. B) En sıkıntılı günlerimizde bize yardım et­mişti.
  10. C) Alışkanlıklarımızın kişiliğimizin parçası olduğunu söylerdi.
  11. D) Surdan burdan duyduklarını herkese anlatıvermiş.
  12. E) Anladığım kadarıyla arkadaşlarıyla arası açılmış.
  13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağ-fiil kullanılmıştır?
  14. A) Yol boyunca sıralanan evlere hayran hayran bakıyorduk.
  15. B) Oldukça yoksul bir köyden geçiyordu arabamız.
  16. C) Delicesine bir fikrin peşinde koşan bu adama acımıyordum.
  17. D) Eve döner dönmez çalışmaya başlıyor, hiç dinlenmiyordu.
  18. E) Küçük çakıyla elmadan bir parça kesti, ağzına attı.
  19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekeylem ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır?
  20. A) Yarını bekleyemeyecek kadar sabırsızdı.
  21. B) Mahallede olanlar yüzünden herkes huzursuzmuş.
  22. C) Bu davanın tek tanığı, ihtiyar balıkçıydı.
  23. D) Geriye kalan tek şey, en iyi yapıtı seç­mekti.
  24. E) Kendisinin suçsuz olduğunu herkese kanıtlamalıydı.
  25. Hayal yollarında emeller sönmez

Oralarda bin nur yağar her gece

O yollara sapan bir daha dönmez

Yürüdükçe uzar, uzar günlerce

Yukarıdaki dizelerde kaç fiilimsi kullanıl­mıştır?

A)1 B)2 C)3 D) 4 E) 5

  1. Aşağıdakilerin hangisinde ekeylem almış bir sözcük yoktur?
  2. A) Hiçbir şeyin anlamı kalmadı senden başka
  3. B) Yoktu yaşamaktan başka gayemiz
  4. C) Günleri kovalardı hülyalarımız bu bahçe­de
  5. D) Bizi sırtımızdan vuran ölüm müydü yok­sa
  6. E) Yalnızlık başucumda akbabaydı, gö­remedim
  7. Gerçek sanat adamı, gerçekte ne görüyorsa onun tıpkısını yapmaya çalışan değildir; ger­çeği bize hissettiren ya da bizi yönlendiren kişidir.

Bu cümlede kaç fiilimsi vardır?

A)1 B)2 C)3 D) 4 E) 5

  1. “-dir” ekeylemi, aşağıdaki cümlelerin han­gisine “kesinlik” anlamı katmıştır?
  2. A) Dünden beri kayıp, belki dönmüştür.
  3. B) Akşamki konuşmalardan sonra bize küsmüştür.
  4. C) Tartışmaya gerek yok, olay anlaşılmıştır.
  5. D) Rahatsız etmeyelim, bu saatte uyumuş­tur.
  6. E) Çocuğu içeri çağır, dışarıda üşümüştür.
  7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat-fiil vardır?
  8. A) Gördüğü rüyayı hayra yoranlardan de­ğildi aslında.
  9. B) Kalıplaşmış bakış açısından kurtulman gerekiyor.
  10. C) Benzer hataları bu deneme sınavında da yapmışsın.
  11. D) Yapılacak bir şey yok, hepimiz bekle­mek zorundayız.
  12. E) Vatanından koparılmış çiçek gibi solu­yordu.
  13. Kardır yağan üstümüze geceden

I II III

Yağmurlu, karanlık bir düşünceden

IV V

Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi, fiilimsi olarak kullanılmıştır?

A)l. B) II. C) III. D) IV. E)V.

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla fiilimsi kullanılmıştır?
  2. A) Evdekilerle iyi geçinmek zorunda oldu­ğunu biliyorsun.
  3. B) Bu kitabı okuyup özetini çıkarmalıyım, demişti arkadaşım.
  4. C) İnsanları bir çırpıda yargılamak, hiç de doğru değil.
  5. D) Öykünün sonunda olaylar, çok ilginç rastlantılarla bağlanmıştı.
  6. E) Sağlığının kıymetini bilmeyenlere çok kı­zıyordu.
  7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, ekeylem almamıştır?
  8. A) Güzel sanatlara, altı yaşından beri ilgi duyuyormuş.
  9. B) Renkli kağıtları küçücük kesip kartonda­ki şekillere yapıştırıyordu.
  10. C) Her gün aynı saatte işlerini bitirip iş ye­rinden çıkardı.
  11. D) Renkli hamurdan koca bir parça daha kopardı.
  12. E) Bu sorunun cevabını küçük kız vermişti.
  13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ekfiil, ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır?
  14. A) Nasıl mutlu olduğunu bir görmeliydin.
  15. B) Bir şeyler söylemek, bir sırrı paylaşmak ister gibiydi.
  16. C) Kararlıydı; bu, gelmek istediği son nok­taydı.
  17. D) Hava yağışlıysa, dışarı çıkmanın anlamı yok.
  18. E) Ailesinden ilk kez ayrıldığı için şaşkındı.
  19. Yaşamın güzelliklerini fark etmek isteyenler, başlarını gökyüzüne kaldırıp masmavi göğe baksın; böylesine sonsuz bir mavilik altında mutsuz olmak, imkansız değil mi?

Bu cümlede kaç fiilimsi vardır?

  1. A) 2 B)3 C)4 D) 5 E) 6
  2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük fiilimsideğildir?
  3. A) Metni okumak için kürsüye yaklaştı.
  4. B) Arkadaşlarıyla görüşmek üzere Anka­ra’ya gitti.
  5. C) Çalışmak zor değil, yeter ki kararlı ol.
  6. D) Gelirken ekmek de al, dedi annem.
  7. E) Olanları unutmak, bizimle gelmek isti­yordu.
  8. Sıfat-fiiller, tamlayan göreviyle kullanılabilir.

Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya bir örnek vardır?

  1. A) Şirketin taşınmazları, bu raporda belirtil­memişti.
  2. B) Gittiği yerlerin fotoğraflarını çekmeye bayılıyordu.
  3. C) Sen, anlattıklarımdan bir şey anlama­mışsın.
  4. D) Burada kalanlar, sadece kadınlar ve ço­cuklardı.
  5. E) Bu odada konuşulanlar aramızda kal­malı, dedi.
  6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla sıfat-fiil kullanılmıştır?
  7. A) Kendini bulunmaz biri gibi gören insan­ları gördükçe çok gülüyorum.
  8. B) Çevreyi keşfetmek için birkaçımız grup­tan ayrılmıştık.
  9. C) Öğretmenimiz bu yıl okunacak kitapların listesini vermişti.
  10. D) Hiç olmamış şeyleri süsleyip püsleyip anlatıyordu arkadaşlarına.
  11. E) Kazada yaralanan genç, vatandaşların yardımıyla hastaneye kaldırılmıştı.

Cevap Anahtarı: 1)C 2)B 3)B 4)D 5)A 6)C 7)D 8)C 9)D 10)B 11)C 12)B 13)B 14)D 15)E 16)B 17)A 18)D 19)C 20)A 21)B 22)A 23)D 24)A 25)C 26)D 27)D 27)B 28)A

Fiilimsi (Eylemsi) | 8. Sınıf

 Fiilimsi (Eylemsi)

  1. İsim-Fiil (Mastar)
  2. Sıfat-Fiil (Ortaç)
  3. Zarf Fiil (Bağ-Fiil, Ulaç)

FİİLİMSİ (EYLEMSİ)

Fiillere getirilen birtakım eklerle oluşturulan; fiillerin isim, sıfat, zarf şeklini yapan sözcüklere fiilimsi denir.

Fiilimsiler, eylemden türeyen, ancak eylemin bütün özelliklerini göstermeyen sözcüklerdir. Bunlar bir fiil gibi olumsuz yapılabilir; ancak bir fiil gibi çekimlenemez.

Örneğin; “silmek” fiilini “siliyorum” biçiminde çekimleyebiliriz; ama “silen” sıfat-fiilini “sileniyorum” biçiminde çekimleyemeyiz.

Fiilimsiler, fiillere getirilen “fiilimsi ekleri” ile ortaya çıkarlar. Yani fiiller bazı ekler sayesinde fiilimsi olurlar. Bu ekler fiilden isim yapma ekleri olarak da bilinir ki bunlar eklendiği fiili isim soylu sözcük yaparak o sözcüğün cümlede “isim, sıfat ve zarf” görevinde kullanılmasını sağlarlar. (Fiilimsiler, fiilden isim yapma eki aldıkları için türemiş bir sözcük olarak kabul edilirler.)

Özellikleri:

  1. Eylemlerden türetilir; eylem anlamını yitirmediklerinden mastar eki (-mek, -mak) alabilirler.
  2. Olumsuzluk eki (-me, -ma) alabilirler.
  3. Fiillerin aldığı “fiil çekim eklerini” yani şahıs ekleri, haber ve dilek kiplerini alamazlar.
  4. Yarım yargı bildirir, yan cümlecikte yüklem olurlar. Yan cümlecikte özne, tümleç gibi öğeler bulunabilir. Geçişli olanlar nesne de alabilirler.
  5. Cümlede ad soylu sözcük (ad, sıfat, zarf) gibi görev yaparlar.

Fiilimsiler üçe ayrılır:

  1. İsim-Fiil (Mastar)
  2. Sıfat-Fiil (Ortaç)
  3. Zarf Fiil (Bağ-Fiil, Ulaç)

1. İSİM-FİİL (MASTAR)

Fiillere getirilen “-ma, -me, -mak, -mek, -ış, -iş, -uş, -üş” ekleriyle yapılır. Bu ekleri, aklımızda daha kolay kalması için “-iş,-me,-mek” veya “-ma,-ış,-mak” şeklinde kodlayabiliriz. Bu ekler fillere gelerek onları cümle içinde “isim” yaparlar. İsim-fiiller, fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir.

Örnek

» Onunla tanışmayı ben de istiyorum.

» Şiir okuyuna herkes hayran kaldı.

» Balık tutmak bir yetenek işidir.

» Evin her tarafını güzelce temizlemenizi istiyorum.

» Bu köyden ayrılmak bana çok zor gelmişti.

» Kitap kaplayışını beğendim.

Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler fiil değil, isim – fiildir. Dikkat ederseniz bunlar “kalem, saygı, ölüm” gibi tam bir isim değil, yapısında eylem anlamı taşıyan bir isimdir. Zaten böyle oldukları için bunlara isim-fiil diyoruz.

 

» İsim – fiiller, isim çekim eklerini alabilir.

Örnek

» Bu çocuğun yürüyüşünde bile hayır yok.

cümlesinde “yürüyüşünde” isim – fiili, iyelik (-ü) ve hâl eklerini (-de) alarak kullanılmıştır.

» İsim – fiiller, olumsuzluk ekini almış fiillerle karıştırmamalıdır.

Örnek

» Ona, kalemi sakın kırma, demiştim.

cümlesinde “kırma” sözcüğü olumsuzluk eki almıştır ve bir işin yapılmayacağını bildirir.

» Odunları kırma işini bugün bana verdiler.”

cümlesindeki “kırma” sözcüğü ise isim – fiildir; çünkü sözcük olumsuz anlam vermiyor ve bir eylemin adını bildiriyor.

 

» İsim fiil eki almış olmasına rağmen zamanla kalıplaşarak bir varlığın veya kavramın adı haline gelmiş sözcükler vardır. Bunlar fiilimsi olarak kabul edilmezler.

Örnek

» Bahçedeki kazma herhalde kaybolmuş.

» Masadaki dolma çok güzel görünüyor.

» Danışmada beklediğini söyledi.

» Elindeki çakmak ile oynaması annesini tedirgin etti.

» Her gün dondurma yersen çok hasta olabilirsin.

» Kötü hava şartları sebebiyle tüm uçlar iptal edilmiş.

Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler, isim – fiil eklerini almış olmalarına rağmen, isim – fiil özelliğini yitirmiştir. Artık bu cümlelerde bir nesneye ve kavrama isim olarak kullanılmıştır.

2. SIFAT-FİİL (ORTAÇ)

Fiillere getirilen -an, -en, -ası, -esi, -maz, -mez, -ar, -er, -dık, -dik, -duk, -dük, -acak, -ecek, -mış, -miş, -muş, -müş” ekleriyle yapılır. Bu ekleri, aklımızda daha kolay kalması için -an,-ası,-mez,-ar,-dik,-ecek,-miş şeklinde kodlayabiliriz. Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılırlar. Varlıkları niteledikleri için sıfat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir.

Örnek

» Çalışan öğrenci derslerinde başarılı olur.
sıfat-fiil    isim

cümlesinde “çalış-” fiili “-an” sıfat – fiil ekini almıştır. Görüldüğü gibi “çalışan” sözcüğü “öğrenci” ismini anlamca tamamlamıştır. Yani sıfat görevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla “çalışan” sözcüğü sıfat-fiildir.

» Yaralanan yolcular hastaneye kaldırıldı.

» Bu kırılası ellerinle mi vurdun minicik yavruya?

» Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç.

» İnanılır bir olay değil yaşadığımız.

» Akşama kadar aramadık yer bırakmamışlar.

» Sararmış yapraklar her tarafı kaplamış.

Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.

» Bazı sözcükler, sıfat – fiil eklerini alarak kalıcı isim olur. Fiilimsi özelliğini kaybeder.

Örnek

» Yakacak sıkıntısını bu yıl da çekeceğiz.

» Dolmuş tıklım tıklımdı.

cümlelerinde altı çizili sözcükler fiilimsi değildir. Fiilimsi özelliğini kaybetmiş, bir varlığa ad olmuştur. Hangi sözcüğün ad olup hanginin olmadığını anlamak için sözcüğü olumsuz yapmayı deneyebiliriz. Eğer sözcük “-ma, -me” olumsuzluk ekiyle olumsuz yapılabiliyorsa, fiil olma anlamı devam ediyor demektir ve bu yüzden sözcük sıfat – fiil olur. Ancak bu eklerle olumsuz yapılamıyorsa sözcük artık fiil anlamını tamamen kaybetmiş ve isim olmuştur. Yukarıdaki cümlelerde geçen “yakacak” sözcüğünü “yakmayacak” şekline getiremeyiz; “dolmuş” sözcüğünü de “dolmamış” şeklinde söyleyemeyiz.

Bu durum sıfatlarla sıfat – fiillerin ayrılmasında da kullanılabilir:

» Ağacın kırık dallarını kökünden kestik.”

cümlesinde “kırık” sözcüğü sıfat – fiil değildir; çünkü biz bu sözcüğü “kırmayık” şeklinde olumsuz yapamayız. Ancak;

» Ağacın kırılmış dallarını kökünden kestik.”

cümlesindeki “kırılmış” sözcüğünü “kırılmamış” şeklinde olumsuz yapabiliriz. Öyleyse bu sözcük sıfat – fiildir.

» Kimi zaman sıfat – fiiller çekimli fiillerle karıştırılabilir. Karıştırmamak için sözcüğün yüklem görevinde mi yoksa sıfat görevinde mi kullanıldığına bakmalıyız.

Örnek

» Tutmaz dizlerim birden düzeldi.   “-mez, -maz” =Sıfat Fiil Eki  (Sıfat görevinde)
» Dedemin dizleri tutmaz.                 -mez, -maz” = Geniş Zaman Kipinin  Olumsuzluk Eki  (Yüklem görevinde)

» Koşar adımlarla yanıma geldi.     “-ar, -er” = Sıfat Fiil Eki  (Sıfat görevinde)
» Her sabah mutlaka koşar.            “-ar, -er” = Geniş Zaman Kip Eki  (Yüklem görevinde)

» Gelecek yıl şampiyonuz.                “-acak, -ecek” = Sıfat Fiil Eki  (Sıfat görevinde)
» Seneye bize gelecek.                     ”-acak, -ecek” = Gelecek Zaman Kip Eki  (Yüklem görevinde)

» Yırtılmış pantolon ile dışarı çıkma.    “-mış, -miş, -muş, -müş” = Sıfat Fiil Eki  (Sıfat görevinde)
» En sevdiği pantolonu yırtılmış          “-mış, -miş, -muş, -müş” = Öğrenilen Geçmiş Zaman Kip Eki  (Yüklem görevinde)

 

» Sıfat – fiiller niteledikleri isim düştüğünde onun yerine geçerek bir isim gibi kullanılabilir.

Örnek

» Geziden dönen öğrenciler salona geçsin.

cümlesinde “dönen” sıfat – fiili “öğrenciler” isminin sıfatı durumundadır.

» Geziden dönenler salona geçsin.

cümlesinde “öğrenciler” ismi düşmüş “dönen” sıfat – fiili ismin yerine geçmiştir ve adlaşmış sıfat olmuştur.

3. ZARF-FİİL (BAĞ-FİİL, ULAÇ)

Fiillere getirilen “-ıp, -ip, -up, -üp, -arak, -erek, -ınca, -ince, -unca, -ünce, -dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, (-tıkça…), -madan -meden, -a, -e, -alı, -eli, -ken…’ ekleriyle oluşturulan sözcüklerdir. Birleşik bir cümlede iki cümleyi bağladıkları için bağlaç; özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil sayılan kelimelerdir. Bağ fiillere “ulaç” da denir. Çekim ekleri almazlar. Cümlede zarf olarak kullanılırlar.

Örnek

» Dereyi görmeden paçaları sıvama.

» El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.

» Kol kesilirken parmak acımaz.

» Çocuklar, konuşa konuşa yanımızdan geçtiler.

» İçeri girer girmez konuşmaya başladı.

» O mahalleden ayrılalı tam üç yıl olmuş.

cümlelerinde altı çizili sözcükler zarf – fiildir.

» Konuşarak halletmeliyiz bütün problemleri.

» Küçükken güle oynaya okula giderdik.

cümlelerinde “konuşarak” ve “güle oynaya” zarf-fiilleri, yükleme sorduğumuz “nasıl?” sorusunun karşılığıdır ve yüklemi “durum” bakımından etkilemiştir.

 

» Sizinle İstanbul’a gelince görüşürüz.

» Ders çalışırken uyuyakalmışım.

cümlelerinde ise “gelince” ve “çalışırken” zarf-fiilleri, yükleme sorduğumuz “ne zaman?” sorusunun karşılığıdır ve  yüklemi “zaman” bakımından nitelemiştir.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue