Quantcast
Channel: Eğitim – BilgilerSitesi.Com
Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Dünyanın yapısı nasıldır kısaca tanıyalım

$
0
0

Dünyanın yapısında neler vardır? Bu sayfada dünyamız ile ilgili daha doğrusu dünyanın yapısı hakkında kısa bilgiler paylaşıyoruz.

Dünyanın yapısı ve özellikleri, dünyamız nasıl oluştu ve nelerden meydana geldi şeklindeki sorulara kısa ve öz, basit ve anlaşılır cevaplar sunuyoruz…

dunyanin-ic-yapisi.jpg (400×280)

Dünya´nın içi akıl almaz ölçüde sıcak bir fırına benzer. Ama genellikle taştan oluşur, çekirdeğinin çok küçük bir bölümü tümüyle sıvıdır. Yerküreyi bir uçtan ötekine geçen deprem dalgaları bize onun fiziksel özellikleri ile çeşitli katmanlarının yoğunluğu ve kalınlığı konusunda bilgi verir. Biz yalnız yüzeye çok yakın kayaçları tanırız. En derine inen sondajlar bile kabuğun ancak yarısına kadar ulaşabilmiştir.


Dünya’nın Çekirdeği
Katı yerkürenin çapı ortalama 6.371 km’dir. Yaklaşık 2.900 km derinde bir sınır bölgesi, bir süreksizlik bulunur. Bunu deprem dalgalarının yalnızca bir bölümünün geri yansımasından anlıyoruz. Burası katıdan sıvıya geçiş bölgesidir. Daha iç bölgelerin, yani çekirdeğin, yaklaşık 10 g/cm3 gibi çok yüksek bir yoğunluğu vardır. Ancak demir içeren göktaşları buradaki sıcaklık ve basınç koşulları altında oluşana benzer bir yoğunluğa ulaşabilir. Bu nedenle bugün, çekirdeğin daha çok demir ve nikelden oluştuğu varsayılıyor. Daha az benimsenen bir düşünce ise çekirdeğin de kabukta bulunan elementlerle aynı karışımda, yalnız daha yoğun olduğudur. Daha içte, yaklaşık 5.150 m derinde yeni bir sınır bölgesi daha vardır, bu da oradan sonraki bölümün fiziksel özelliklerinin daha farklı olduğunu gösterir. Büyük bir olasılıkla burası katıdır. 3.500 km’lik bir çapı olan çekirdeğin 175 milyar km3’lük bir hacmi vardır, yani yerkürenin yaklaşık yüzde 16’sını oluşturur. Buna karşılık ağırlığı, toplam ağırlığın yüzde 32’si kadardır. Yüzeyindeki elektrik akımlarının da, Dünya’nın magnetif alanının oluşmasına yol açtığı düşünülmektedir.

Manto
2 – 60 km arasındaki derinliklerde mantoya ulaşılır. Burası Mohorovicic süreksizliği adı verilen sınır bölgesiyle üstündeki kabuk katmanından ayrılır. Bu alandaki maddelerin yoğunluğu birden bire 2,9 gr/cm3’ten 3,3 gr/cm3’e çıkar. 700 km kadar derine inildiğinde ise yoğunluk 3,3 gr/cm3’ten 4,5 gr/cm3’e yükselir. 2.000 km derinlikte bu değer 5,7 gr/cm3 olur. Bu bölge yaklaşık 900 milyar km3’lük hacmiyle yerkürenin toplam hacminin yüzde 83’ünü oluşturur. Mantoda bulunan kayaçların daha az silisyum oksit içerdiği, buna karşılık daha ağır olan metal oksitlere, özellikle de magnezyim (% 37) ve demire (% 12) sahip olduğu bilinir; bu da onun renginin daha koyu olmasına yol açar. Kayaç yapılı meteorların kimyasal bileşimi bu mantonun yapısıyla uyuşur. Deprem dalgalarının yayılış biçimine bakılırsa burası sıvı değil katı, daha doğrusu plastik bir durumdadır. Sıcaklık kabuktaki kadar çok artmaz, en çok 2.500 dereceye çıkar. Kayaçların sıvıya dönüşmelerini engelleyen etken, üstlerindeki yüksek basınçtır. Yalnız tektonik tedirginlikler sonucu yerel sıvılaşmalar olabilir. Kabukta ortaya çıkan bütün hareketlerin nedeni mantonun astenosfer adı verilen üst katmanlarından kaynaklanır. Katmanlar arasındaki ısı farklarından dolayı plastik haldeki kayaçlar da durumları elverdiğince hareket ederler. Deprem bölgelerinin gösterdiğine göre 600 km derinliklerde kırılmalar olabilmektedir.

Kabuk
Katı yerkürenin en üst katmanına kabuk denir ve kalınlığı 5 km ile 60 km arasında değişir. Burası tüm hacmin yüzde 1,5’ini kapsar. Kabuğun yoğunluğu mantodan daha azdır. Kıtalar ile okyanusların altındaki kabuklar arasında fark vardır. 20-60 km kalınlığındaki hafif kabuk levhaları kendilerinden daha yoğun olan mantonun üstünde yüzer; böylece kıtalar, okyanus diplerine göre biraz daha yüksekte kalır. Okyanus dipleri ise 5-10 km kalınlıkta olur ve büyük ölçüde yoğunluğu 2,9 gr/cm3 olan bazalttan oluşur. Her ikisi de mantonun üstünde bulunur ve onun çarpma hareketlerinden etkilenir. Bu arada kabukta çatlaklar olur ve mantodan buraya sızan madde nedeniyle okyanus diplerinde yeni bir kabuk oluşmaya başlar. Bu bölge iki yanındaki daha soğuk alan tarafından bastırılınca yukarı doğru yükselir ve duruma göre ortaya ya bir ada ya da sıradağlar çıkar.

Biz yalnız kabuğun kıta bölgesindeki yapısını ve kayaçlarını tanırız. Kabuğun üst katmanları daha çok silisyum oksit içerir ve ortalama 2,7 gr/cm3 yoğunluğundadır. Bu daha aşağı katmanlarda 2,9 gr/cm3’e çıkar. Her ikisi arasında, Konrad süreksizliği adını taşıyan bir sınır bölgesi vardır. Alt katmanlarda, içinde kuvars (SiO2) olmayan başkalaşım kayaçları bulunur. Üst bölgeler ise bildiğimiz çeşitliliğiyle öteki kayaçlardan oluşur. Mağma kayacı ya da korkayaç denen kayaçlar, mantonun yerel olarak eriyip başka bir yerde yavaş yavaş soğumasıyla ortaya çıkar. Bunların en bilinenleri kuvars içeren granitlerdir. Vulkanitler ise daha hızlı soğuyan ve camlaşmış parçalar içeren kayaçlardır. Rüzgar ve akarsuların etkisiyle yeryüzünden kopan parçaların denizlerin dibinde birikerek taşlaşması ise tortul kayaç denen kayaçların oluşmasına yol açar. Bu kayaçlar yerkabuğu hareketleri nedeniyle bulundukları yerden daha derinlere iner ve buralardaki sıcaklık ve basınç nedeniyle değişime uğrarlarsa, bu kez de başkalaşım kayaçları ortaya çıkar. Kabuğun kıta bölümünde her 100 m derinliğe inildikçe sıcaklık da 3 derece artar.

Dünya’nın Şekli ve Yapısı

Üzerinde yaşadığımız Dünya’mız tıpkı bir küreye benzer. Dünya’mız alt ve üst kısımlardan basık ekvator kısmından şişkindir.

dünya

Dünya’nın Küreye Benzediğinin Kanıtları:

Uzayda yapılan gözlemler sonucunda Dünya’mızın Ay üzerine düşen gölgesinin yuvarlak olduğu kanıtlanmıştır. Uzaktan gelen bir geminin önce dumanını, sonra bacasını veya bayrağını daha sonra da geminin tamamını görmemiz.

dunya-kanıt

Okulumuzdan çıkıp hep aynı yönde yürüdüğümüzü düşünelim. Bir noktadan çıkıp hep aynı yönde gidersek başladığımız noktaya geri döneriz. Tabi kilometrelerce yol gitmemiz gerekir.

Gelişen teknoloji ile birlikte insanlar ve insan yapımı araçlar uzaya çıkmışlardır. Uzaydan çekilen fotoğraflar, Dünya’nın küreye benzediğinin kesin kanıtıdır.

Dünya’nın Şekline Dair Görüşler:
İlk insanlar bir tekerleğin üzerinde yaşadıklarını sanıyorlardı

Eski Yunan’ da matematikçi ve gök bilimci Thales’ e göre bir tepsi biçiminde olan Dünya suda yüzmekteydi.

Yunan bilgin Pisagor gezegenlerin hareketlerinin dairesel olduğunu savunuyor, gök cisimleri ile Dünya’nın küre biçiminde olduğuna inanıyordu.

1521’de tamamlanan bir deniz yolculuğuyla Ferdinand Magellan Dünya’nın çevresinde dolaşarak yuvarlak olduğunu kanıtlayan kişi olarak kabul edilir. Bu olayların sırasına bakıldığında gelişen teknolojiyle birlikte düşünce biçimlerinin de değiştiğini görmekteyiz. Aynı zamanda düşünce biçimleri zaman geçtikçe elle tutulur kanıtlar kazanmışlardır.

 

YERYÜZÜNDEKİ KARALAR, SULAR VE HAVA

atlas

Önümüze büyük bir yerküre alalım, bu yerküre modelini incelediğimizde Dünya’nın karalar ve sulardan oluştuğunu görürüz. Yeryüzündeki karalar yer kabuğunu oluşturur. Yerküredeki mavi renkli kısımlar suları temsil eder. Suların bulunduğu kısma su küre denir. Dünya üzerinde bulunan büyük kara parçalarına kıta denir. Kıtaları ayıran büyük su birikintilerine okyanus denir. Okyanustan küçük olan büyük su alanlarına deniz denir. Dünya gözle göremediğimiz ancak hissedebildiğimiz bir gaz tabakası ile sarılmıştır. Bu gaz tabakasına hava küre denir. Canlılar için hayat kaynağı olan hava, bir tabaka halinde Dünya’mızı çevreler. Su ve toprakta da hava bulunur. Tohumlar, toprakta bulunan hava sayesinde çimlenerek bitki haline dönüşür. Su altında yaşayan balıklar ve diğer su canlıları da sudaki havayı kullanır.
DÜNYANIN KATMANLARI

katmanlar
GÖZLEMLENEBİLİR KATMANLAR
HAVA KÜRE: Dünya üzerindeki canlıların yaşamlarını sürdürmek için çeşitli gazlara ihtiyacı vardır. Bu gazlar hava küre tarafından sağlanır. Su buharı bu katmanda bulunur. Güneş’ten gelen zararlı ışınları engeller.
SU KÜRE: Dünya’mızın bazı bölgelerinin su bazı bölgelerinin kara olduğunu söylemiştik. Su küreyi; okyanuslar, denizler, iç kesimlerindeki çukurlara suların birikmesiyle oluşan göller, akarsular ve yeraltı suları oluşturur. Canlılar için çok önemli yaşam kaynağıdır.
TAŞ KÜRE: Taş küre Dünya üzerinde çoğu canlının yaşadığı katmandır. Üst kısımları yer yer toprakla örtülmüştür. Kalınlığı her yerde aynı değildir. Okyanusların dibinde ince, dağlık bölümlerde kalındır. Yer kabuğunun derinliklerine inildikçe sıcaklık artar.

Yerin İç Yapısı

Dünya, kalınlık, yoğunluk ve sıcaklıkları farklı, iç içe geçmiş çeşitli katmanlardan oluşmuştur. Bu katmanların özellikleri hakkında bilgi edinilirken deprem dalgalarından yararlanılır.

– Çekirdek

– Manto

– Taşküre (Litosfer)

Çekirdek

Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya’nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km’ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km’ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.

Manto

Litosfer ile çekirdek arasındaki katmandır. 100-2890 km’ler arasında bulunan mantonun yoğunluğu 3,3-5,5 g/cm3 sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Manto, yer hacminin en büyük bölümünü oluşturur. Yapısında silisyum, magnezyum , nikel ve demir bulunmaktadır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür.

Mantodaki Alçalıcı-Yükselici Hareketler

Mantonun alt ve üst kısımlarındaki yoğunluk farkı nedeniyle magma adı verilen kızgın akıcı madde yerkabuğuna doğru yükselir. Yoğunluğun arttığı bölümlerde ise magma yerin içine doğru sokulur.

Taşküre (Litosfer)

Mantonun üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar uzanan katmandır.

Kalınlığı ortalama 100 km’dir.

Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst bölümüne yerkabuğu denir.

Daha çok silisyum ve alüminyum bileşimindeki taşlardan oluşması nedeniyle sial de denir.

Yerkabuğunun altındaki bölüme ise silisyum ve magnezyumdan oluştuğu için sima denir.

Sial, okyanus tabanlarında incelir yer yer kaybolur.

Örneğin Büyük Okyanus tabanının bazı bölümlerinde sial görülmez.

Yeryüzünden yerin derinliklerine inildikçe 33 m’de bir sıcaklık 1 °C artar. Buna jeoterm basamağı denir.

Yerin İç Yapısı

Yeryuvarlağının oluşumu doğrudan Güneş sisteminin oluşumu ile ilgilidir. Güneş sistemi ve Dünyamızın oluşumu ile ilgili olarak yapılan çalışmalar henüz yenidir ve yaklaşık olarak 300 yıllık bir dönemi kapsamaktadır.

Bilimsel görüşler Güneş sisteminin tek parça olduğu ve daha sonra parçalanarak günümüzdeki şeklini aldığını göstermektedir. Ancak parçalanmanın nasıl olduğu konusunda farklı görüşler ortaya atılmaktadır.

Güneş sisteminin ve evrenin oluşumu ile ilgili olarak ortaya atılan en son görüş Edwin HUBBLE tarafından 1965 yılında ortaya atılmıştır. BigBang adı verilen bu toriye göre evren büyük bir patlama sonucunda meydana gelmiştir.Patlama ile başlangıçta galaksiler ,yıldızlar ve gezegenler birbirlerinden uzaklaşmaya başlamışlardır. Bu teori Stephan HAWKİNG tarafından daha da geliştirilmiştir.

YERKABUĞUNUN YAPISI

1. Yerkabuğu : Yerkabuğunun ortalama kalınlığı karalarda 35-40 km ,denizlerde ise 8-10 km dir. Yerkabuğu yoğunluğu ve kalınlığı farklı iki tabakadan oluşur. Bunlar;

a) Sial: Üzerinde yaşadığımız katmandır.Katmanı oluşturan taşlar tamamen katılaşmıştır. Yoğunluğu 2,7 gr/cm3 dür. Bu değer yer katmanlarındaki en düşük yoğunluktur.Katmanı oluşturan taşlar daha çok volkanizmanın etkisi ile oluşmuştur. Silisyum ve alüminyum bileşikleri fazla olduğu için bu isim verilmiştir. Sial tabakasının kalınlığı karalarda fazla, denizlerde azdır. Granit , kalker ve kumtaşı gibi hafif olan taşlardan oluşur.

b) Sima : Sial katmanının altında yer almaktadır. Bu katman henüz katılaşmamış taşlardan oluşur. Yoğunluğu daha fazla olan bazalt türü taşlardan oluşur. Bu kat içindeki yoğunluk 3,3 gr/cm3 dür. Sima katında kalınlık çok fazla bir değişikliği uğramaz . Ancak Sial katmanının tersine kalınlığı karalarda az , deniz diplerinde fazladır.

2. Manto: Yer kabuğunun altında yer almaktadır ve malzemeler koyu eriyik haldedir. Yer hacminin en büyük bölümüdür (%80).İç kuvvetler enerjisini bu katmandan alır. Volkanizma sırasında yeryüzüne çıkan malzemeler daha çok bu katmandan gelir.Bazaltik haldeki manto hareket halindedir. Örneğin tektonik depemlerin ve volkanizmanın meydana gelmesi mantoda meydana gelen bu hareketlerle ilgilidir.

3. Çekirdek: Yeryuvarlağının en iç kısmında çekirdek bölümü yer almaktadır. Yoğunluğu ve kalınlığı en fazla olan katmandır. 2890 km derinlikten başlayarak 6371 km ‘ye kadar devam etmektedir. İki bölümden oluşmaktadır.

a. Dış Çekirdek : Alt mantodan sonra dış çekirdeğe geçilir.Yerin 2890 km ile 5150 km derinlikleri arasında yer alır.

b. Dış Çekirdek : Yerkürenin merkezinde bulunan katdır. Sıcaklığın 6300 0C ‘ ye kadar yükseldiği tahmin edilmektedir.Yoğunluk 13,6 gr/cm3 ‘e kadar ulaşmaktadır. Yoğunluğun fazla olmasından dolayı burada bulunan malzemeler katı haldedir.

Not : Yeryuvarlağının iç yapısı ile ilgili bilgiler daha çok teorilere dayanmaktadır. Şu ana kadar yerin merkezine doğru açılan en derin kuyu 10 km civarındadır. Yerin merkezi ile ilgili bilgiler şu yöntemlerden yararlanarak elde edilmektedir. Bunlar: Deprem dalgaları, volkanizma sırasında çıkan malzemelerin incelenmesi, taşların incelenmesi, yerkabuğundaki sıcaklık değişimlerinin incelenmesi.JEOLOJiK DEVİRLER

Dünyanın ilk oluşumundan bugüne kadar meydana gelen önemli olayları içine alan zaman dilimlerine jeolojik zamanlar adı verilir. İlk oluşumdan günümüze kadar oluşan olaylar kısaca şu şekildedir:

İlkel Zaman (Azoik) (Antekambriyen) – 4 Milyar Yıl

Devirleri: Prekambriyen, Arkeen

Başlıca Olaylar:
– Kıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıta çekirdekleri oluşmuştur.
– Su yosunu (alg) türünden ilk bitkiler ortaya çıkmıştır.
– Devrin sonuna doğru soğuk bir iklim ve buzullaşma görülür.

1. Zaman (Paleozoik) (Primer) – 370 Milyon Yıl

Devirleri: Perm, Karbon, Devon, Silür, Kambriyum

Başlıca Olaylar:
– Hersinyen ve Kaledoniyen sıradağları oluşmuştur
– Kıtalar genişlemeye başlamıştır
– Zonguldak ve çevresinde taşkömürü yatakları oluşmuştur

2. Zaman (Mezozoik) (Sekonder) – 170 Milyon Yıl

Devirleri: Kratese, Jura, Trias

Başlıca Olaylar:
– İklim bölgeleri kısmen belirgin hale gelmiştir
– Volkanizma çok zayıftır
– Tektonik hareketler yok denecek kadar zayıftır.
– Yerkabuğu kırıklarla parçalanarak ayrı kıtalara bölünmeye başlamıştır
– Dinazor cinsi hayvanların ortaya çıkması

3. Zaman (Neozoik) (Tersiyer) – 80 Milyon Yıl

Devirleri: Pliyosen, Miyosen, Oligosen, Eosen, Paleosen

Başlıca Olaylar:
– Sıcak ve yağışlı iklimler yaygındır. İklimler tekrar belirsizleşmiştir.Çok sayıda deniz ilerlemesi ve gerilemesi volkanik faaliyetler ve depremler görülmüştür.
– Alporojenizi meydana gelmiştir.
– Atlas ve Hint okyanuslarının belirmesi
– Türkiye’de linyit,tuz,petrol ve borasit yatakları oluşmuştur.
– Bugünkü bitki ve hayvan türleri ana çizgileriyle ortaya çıkmıştır.

4. Zaman (Antropozoik) (Kuaterner) – 2 Milyon Yıl

Devirleri: Aluviyum (Holosen), Diluviyum (Pleistosen)

Başlıca Olaylar:
– Kuzey yarımkürenin önemli bir bölümünde buzullaşma görülmüştür. Bu dönemde Günz,Mindel,Riss ve Würm olmak üzere 4 buzul devri yaşanmıştır.
– Denizler şimdiki seviyesine ulaşmıştır.
– Eski medeniyetler ortaya çıkmıştır.
– Kültüğr bitkileri yetiştirilmeye başlandı,hayvanlar evcilleştirildi
– İstanbul ve Çanakkale boğazı oluştu
– Egeid karasının çökmesi sonucunda Ege Denizi oluştu
– İnsanlar ortaya çıktı

Dünyanın Yapısı Ve Özellikleri ( Katmanları )

             Üzerinde yaşadığımız dünya  uzay boşluğunda bulunan Samanyolu galaksisine ait güneş sisteminde bir gezegendir .             Dünya üzerinde canlıların yaşadığı uzaydaki tek gezegendir .

             Dünyamız üzerinde yaşayan tüm canlıların ortak yuvasıdır .

             Dünyamız üzerindeki tüm canlı ve cansızlar arasında karşılıklı işleyen bir sisteme sahiptir.

 

 

Dünyamız iç içe geçmiş  5  katmandan oluşur .

     1 – Hava küre  ( Atmosfer )

     2 –  Su  küre   (Hidrosfer )

     3 –  Taş  küre  ( Litosfer )

     4 –  Ateş  küre  ( Pirosfer )

     5 –  Ağır  küre  ( Barisfer )

 

 

 

 

 

 

Hava küre çeşitli gazların karışmasından oluşan bir gaz tabakasıdır .

Hava kürede  % 78 azot , % 21 oksijen , % 1 karbondioksit , su buharı  ve soy gazlar bulunur.

Hava küre  45 – 100 km kalınlıktadır

Yağmur , rüzgar , şimşek gibi hava olayları ilk  11 km içinde gerçekleşir.

Hava küre içinde her  100 m yükseldikçe  sıcaklık  0,5 0C düşer.

11 km den sonra sıcaklık  – 50 0C ye kadar düşer.

11 km den sonra havada yaşamak için gerekli oksijen bulunmaz.

Hava kürede bulunan OZON tabakası güneşten gelen zararlı ultroviyole ışınları engeller .

 

Su küreyi okyanuslar , denizler , göller ve nehirler oluşturur .

Yer yüzünün   ¾  ü sularla kaplıdır .

Su kürenin kalınlığı ortalama  4 km dir.

Su hava içinde gaz ( su buharı ) halinde bulunur .

Kuzey ve güney kutuplarında buz kütleleri şeklinde su bulunur .

Deniz ve okyanuslardaki su içinde çok sayıda ve çok çeşitli canlı yaşar.

Deniz ve okyanuslarda yüzeye yakın yerlerde  yaşayan planktonlar, bakteriler ve bitkiler oksijen üretirler  bu oksijen hem denizlerdeki  hem de karalardaki canlılar tarafından tüketilir.

Yaklaşık  60 km kalınlıktadır.

Kara canlıları bu tabakadaki toprak üzerinde  yaşarlar .

Toprak tabakası kaya ve minerallerin parçalanmasından oluşur.

Toprakta bulunan mineraller ve tuzlar bitkiler ve hayvanlar  için çok önemlidir.

Taş küre içine doğru inildikçe her  33  metrede  sıcaklık  1 0C  artar .

 

Ateş kürenin ortalama kalınlığı  2900 km  kadardır.

Ateş kürenin  sıcaklığı ortalama  2000 0C  dir.

Ateş kürenin yapısında  demir , nikel , silisyum , magnezyum elementleri bulunur.

 

Ateş küredeki elementler sıvı hamur halindedir .

Yanardağlardan çıkan lavlar bu tabakadan  gelir .

 

Dünyanın merkezini oluşturan çekirdek kısmıdır.

Barisferin ortalama kalınlığı  4000 km  dir

Barisferin sıcaklığı yaklaşık  5000 oC  dir .

Dış katmanların yaptığı basınç nedeniyle yapısında bulunan demir , nikel gibi elementler katı halde bulunur .

    AĞIR  KÜRE  (  BARİSFER )

        ATEŞ  KÜRE  ( PİROSFER )

        TAŞ  KÜRE  ( LİTOSFER )

      SU  KÜRE   ( HİDROSFER )

  HAVA  KÜRE  ( ATMOSFER )

      DÜNYANIN YAPISI   VE  ÖZELLİKLERİ  ( KATMANLARI )


Viewing all articles
Browse latest Browse all 383

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue